Geçen hafta da geldim ama Tatilde olduğunu söylediler. | Open Subtitles | جئت الأسبوع الماضي ولكن أخبروني بأنك في عُطلة |
-Uhura, Tatilde değil miydin sen? | Open Subtitles | لطالما تفعل. (أوهورا)، خِلْتُ أنكِ في عُطلة. |
- Tatilde değilim, kovuldum. | Open Subtitles | -لَستُ في عُطلة ، أَنا مُفلِس |
Tatil. Güneşin, sörfün ve renkli halkımızın keyfini çıkarıyor. | Open Subtitles | ، كان في عُطلة ، يستمتع بالشمس يتزلج و كل ما نفعله |
Tatil için ilginç bir zaman seçimi. | Open Subtitles | هذا وقت مُثير للذهاب خلاله في عُطلة |
1906'da karısı ve kızıyla buraya, Duino'ya tatile geldi. | Open Subtitles | في 1906، أتى "بولتزمان" هنا لـ"دوينو"، مع زوجته وابنته في عُطلة. |
Hafta sonları genç kızların gittiği lunaparklarda takılırdım. | Open Subtitles | في عُطلة نهاية الأسبوعِ كنت مُعتادا ً على أن .. أتنزه فى الملاهى . لأنه المكان الذى يوجد به الفتيات |
Ama dinle, Payton ve Brees büyük ihtimalle aileriyle Tatilde oldukları için orada değillerdir. | Open Subtitles | لكن استمع إلىّ ، (بايتون) و (بريس) من المُحتمل ليسوا هُناك لإنهم من المُحتمل أن يكونوا في عُطلة مع عائلاتهم أو شيء من ذلك القبيل |
Gerçek Frank'i Aruba'ya bütün masrafları ödenmiş bir tatile gönderdim. | Open Subtitles | لقد أرسلتُ (فرانك) الحقيقي في عُطلة مدفوعة التكاليف إلى (أوروبا)، |
Belki de tatile gitmiştir. | Open Subtitles | لعلّهُ ذهبَ فقط في عُطلة |
Hafta sonları genç kızların gittiği lunaparklarda takılırdım. | Open Subtitles | ...... في عُطلة نهاية الأسبوعِ كنت مُعتادا ً على أن .. أتنزه فى الملاهى |
Hafta sonları futbol oynardı. | Open Subtitles | لَعبَ كرةَ القدم في عُطلة نهاية الإسبوع |