Sonunda burada olduğumuz için çok mutluyum. Burası Çok güzel. | Open Subtitles | يسرني أننا وصلنا إلى هنا أخيراً المكان في غاية الجمال |
Bilmiyorum, herhalde bende şahsen sevmediğiniz bir şey var. Alta her zaman Çok güzel görüneceksin. | Open Subtitles | على ما يبدو أن هناك أمرا في شخصي لا تطيقه أنت دائما تبدين في غاية الجمال |
Bayan Celia Kirby. Bu Çok güzel bir kadın için Çok güzel bir isim. | Open Subtitles | إنه اسم في غاية الجمال لامرأة في غاية الجمال |
Çok güzel bir kızdı. | Open Subtitles | كانت في الثامنة كانت طفلة في غاية الجمال |
Çok güzelsin, seni düzen en son adamın aletini emmek istiyorum. | Open Subtitles | إنك في غاية الجمال فأنا أود امتصاص قضيب آخر رجل مارس الجنس معك |
Selam. Yeni pembe elbisenin içinde Çok güzel görünüyorsun. | Open Subtitles | مرحبًا، تبدين في غاية الجمال وأنت ترتدين هذا الفستان الوردي الجديد |
O kuvvetli büyüdü ve Çok güzel. | Open Subtitles | لقد نضحت و إزدادت قوه و هي في غاية الجمال |
Askısız, yakası kalp şeklinde, kristal süslemeleri var- ...Çok güzel. | Open Subtitles | بدونحمالة, مربوطبالعنق, .مرصعبالكريستال. في غاية الجمال |
Yani... o... o gerçekten de Çok güzel bir hanımdı. | Open Subtitles | أعني, لقد كانت لقد كانت سيدة في غاية الجمال |
16 yaşında. Çok güzel bir kız. | Open Subtitles | هي الآن في السادسة عشر من عمرها و هي في غاية الجمال |
Bu Çok güzel. | Open Subtitles | ولماذا لا تحضرها بنفسك ؟ هذا في غاية الجمال |
Sen Çok güzel bir genç kadınsın. | Open Subtitles | أتعلمين, أنتِ شابة في غاية الجمال |
Manken olabilirsin bence. Çok güzelsin. | Open Subtitles | أتعلمين أنه يمكنك أن تصبحي عارضة أزياء .لأنكي في غاية الجمال |
Şuna bak! Çok güzelsin. Ne kadar büyüdün. | Open Subtitles | أنظري إليكِ, أنت في غاية الجمال وقد كبرتِ |
Bence Çok güzelsin Jacks. | Open Subtitles | أعتقد أنكي في غاية الجمال جاكس |
Cheryl... Bu akşam Çok güzel görünüyorsun. | Open Subtitles | شيرل , تبدين في غاية الجمال الليلة |
Çok güzel görünüyorsun, o kadar. | Open Subtitles | , أنتِ في غاية الجمال هذا ما في الأمر |