Paket, Posta odasında duruyor kablosuz ve bluetooth giriş noktalarını tarıyor. | Open Subtitles | و الصندوق في غرفة البريد يقوم بمسح نقاط وصول اللاسلكي والبلوتوث |
Posta odasında küçük bir karışıklık vardı. | Open Subtitles | مالذي يحصل ؟ كان هناك فوضى في غرفة البريد |
Kuzey Kutbu'nda yetiştiriliyor, New York'a gidiyor, spagetti yiyor, bir Posta odasında çalışmaya başlıyor, ve sonunda da Noel'i kurtarıyordu. | Open Subtitles | نشا في القطب الشمالي عاد لنيويورك عمل في غرفة البريد |
Posta odasındaki çocuklar bunu sana getirmemi istediler. | Open Subtitles | لقد طلب مني الأشخاص في غرفة البريد ان اجلب هذا لك |
Posta odasındaki zeka özürlü çocuk bile ikimizi bağdaştırdı. | Open Subtitles | حتى الشاب الذي يعمل في غرفة البريد.. يمكن ان يميزنا سوية |
3 ay önce o da posta bölümünde çalışıyordu, şimdi Sanatçı ve Repertuvar Yönetimi bölümünde. | Open Subtitles | قبل 3 شهور كانت في غرفة البريد والان هي موظفة تنفيذية للشركة |
Bütün gece posta odasına mahkum ettiler beni. | Open Subtitles | لقد حبسوني طيلة الليلة في غرفة البريد الفظيعه |
Ne yani Posta odasında insanların numaralarını mı dağıtıyorlar? | Open Subtitles | أذا أنهم يخرجون الآرقام فقط ألي الآناس في غرفة البريد ؟ |
Posta odasında çalışan Ben, Bay Connelly' nin oğlu mu? | Open Subtitles | هل بين الذي يعمل في غرفة البريد هوأبنالسيدكونلي. |
Aslına bakarsan, meşgulüm ve Posta odasında çok işim var. | Open Subtitles | في حقيقة الآمر, أنا مشغول بماذا يحدث في غرفة البريد فقط |
- Aslında... - Ben olmasam hâlâ Posta odasında pulları yalıyor olurdun. Aslında Quentin, sana rağmen hâlâ bir işim var! | Open Subtitles | لولاي لكنت لا تزال تلعق الطوابع في غرفة البريد في الحقيقة يا كوينتن تمكنت من الاحتفاظ بعملي بغض النظر عنك |
Posta odasında seks yaptığımız için de özür dilerim. | Open Subtitles | وآسفة لأنني حضيت بالجنس معك في غرفة البريد |
Son dönem Posta odasında çalışıyordum. | Open Subtitles | في الفصل الأخير تحصلت على وظيفة في غرفة البريد |
Kendine çeki düzen verip Posta odasında işe girdiğinde çok gurur duydum. | Open Subtitles | عندما تعمل بإستقامة وتؤدي ،عملك في غرفة البريد |
Bir zamanlar huysuz ihtiyarlar şirketleri yönetirlermiş gençler de Posta odasında çalışırlarmış. | Open Subtitles | في السّابق ، كان كبار السن هم من يديرون الشركة والمراهقين كانوا في غرفة البريد |
Posta odasındaki arkadaşların, asistanlar stajyerler, temizlikçiler ne olacak? | Open Subtitles | ماذا سيحدث لصريقك في غرفة البريد المساعدة والمحامي وعمال الصيانة؟ |
Şu Posta odasındaki sikik herifler yok mu. | Open Subtitles | الشبان اللعناء الذين يعملون في غرفة البريد |
İş arkadaşlarından geçmişini gizleyerek Virgil Posta odasındaki ilk adam akıllı işini bulur. | Open Subtitles | يخفي ماضيه عن عن زملائه الموظفين يعمل (فيرجل) بشكل جيّد في عمله المحترم الأول في غرفة البريد |
Chen yönetici olarak başlamış, Nelson da posta bölümünde başlamış. | Open Subtitles | بدأ (تشين) كمدير تنفيذي, و بدأ (نيلسون) في غرفة البريد |
Ama illa bir korku şirketinde çalışacağım diyorsanız, her zaman posta odasına çalışan alıyorlar. | Open Subtitles | ولكن لو أردت أن تعمل في شركة رعب ، إنهم دائمًا يوظفون في غرفة البريد |