Ben de ona bir viski verip misafir odasında yatıracaktım. | Open Subtitles | لقد كنت سأعطيه كأس ويسكي وأجعله ينام في غرفة الضيوف |
Ben de ona bir viski verip misafir odasında yatıracaktım. | Open Subtitles | لقد كنت سأعطيه كأس ويسكي وأجعله ينام في غرفة الضيوف |
Sadece Baxter'ın misafir odasında bayâ bir gece kaldığını öğrendim. | Open Subtitles | فقط أن باكستر تنفق الكثير من ليال في غرفة الضيوف. |
Eğer konuk odasında yatarsa daha rahat edeceğim. | Open Subtitles | سأشعر براحة أكبر لو إنتقل للنوم في غرفة الضيوف |
Sanki Brad, konuk evinde geliştirilmiş bir telefon bulmuş gibi. | Open Subtitles | يبدو أن براد وجد لنفسه هاتف جديد في غرفة الضيوف |
Seni gördüğüme sevindim. Eğer kedilerini misafir odasına koyabilirsen... | Open Subtitles | حسناً، سعيد لرؤيتكِ إذا كان بإمكانكِ وضع القطط في غرفة الضيوف |
- Yine midem bulanıyor. - misafir odasında. | Open Subtitles | أنني أشعر بالغثيان مجددا حسنا, هي في غرفة الضيوف |
misafir odasında Vajina Monologları oynanırken zor. | Open Subtitles | صعب علي ان افعل وانتم تقومون بعرض جنسي في غرفة الضيوف |
- misafir odasında kalıyordum, komodini parlatıyordu, parlatmaya devam etti. | Open Subtitles | كنت جالساً في غرفة الضيوف ، وكانت تلمّع المنضدة وتركت الملمّع |
Haftalardır misafir odasında uyuyorsun. | Open Subtitles | لا تقولي أننا لسنا بحاجة لإستشارة أنتِ تنامين في غرفة الضيوف منذ أسابيع هذا غير مقبول |
Sanırım ben misafir odasında yatacağım, değil mi? | Open Subtitles | حسنا اظنني سانام في غرفة الضيوف ام ماذا ؟ |
Yani misafir odasında da yapabiliriz ama oradaki ürpertici oyuncak bebek koleksiyonundan acayip tırsıyorum. | Open Subtitles | اقصد, بإمكاننا نكون نفعلها في غرفة الضيوف لكن هناك تحتفط بمجموعتها المريعة من الدُمى |
misafir odasında genç bir çocuğu saklıyordu diyorum, Sarah. | Open Subtitles | لقد وجدناها تخفي فتى مراهقًا في غرفة الضيوف سارا |
Bir şeyleri çözene kadar misafir odasında kalabilir diye düşündüm. | Open Subtitles | .. فكّرت أنّها رُبّما تبقى في غرفة الضيوف حتّى أن تُحل الأمور |
MükemmeI bir yatak odan varken neden misafir odasında yatıyorsun anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم لماذا تنام في غرفة الضيوف بينما لديك غرفة نوم كاملة وجيدة؟ |
Ve onlar bizim yatağımızda sevişirken ben yandaki misafir odasında adamın plak koleksiyonuyla birlikte kalıyorum. | Open Subtitles | والنوم معه في سريرنا عندما انى في غرفة الضيوف بجاني مجموعته البلاستيكية |
- Şimdilik misafir odasında kalacak. | Open Subtitles | حسنًا , سوف يمكث في غرفة الضيوف للفترة الحالية |
Eğer kalacak başka bir yer bulamazsan misafir odasında kalabilirsin. | Open Subtitles | تعلم اذا لم تجد مكاناً للبقاء تستطيع دائما البقاء في غرفة الضيوف |
konuk odasında doldurmamız gereken bir duvar var. | Open Subtitles | مازال لدينا هذا الحائط لنملئه في غرفة الضيوف |
Madam, eğer kalmak istiyorsan, o zaman konuk odasında kal yoksa öyle bir kaybolursun ki sonra google'den bile arasak bulamayız seni. | Open Subtitles | أنظري، إنه ينام يا سيدة، إن أردتِ أن تبقين فـ في غرفة الضيوف و إلا ، سأجعلك تختفين لدرجة أن.. |
İşte sanırım. Dün gece konuk odasında kalmış. | Open Subtitles | لقد بات البارحة في غرفة الضيوف. |
Dink ve Maya'yı evine yerleştirmek ve evli oldukları için konuk evinde seks yapmalarına izin vermek. | Open Subtitles | وينتقلون دينك ومايا لمنزلك ويقيما علاقة في غرفة الضيوف |
İki dakika sonra aşağıdaki misafir odasına gel. | Open Subtitles | لاقني في الأعلى في غرفة الضيوف خلال دقيقتين |
Üstelik bu yatak misafir odasındaki yataktan çok daha rahat. | Open Subtitles | إضافةً ، أن هذا السرير أكثر راحةً من ذلك الموجود في غرفة الضيوف |