ويكيبيديا

    "في غرفة الغسيل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Çamaşır odasında
        
    • çamaşır odasına
        
    • çamaşırhanede bir
        
    Aynı binada yaşıyoruz, yani onu Çamaşır odasında görüyordum. Open Subtitles نحن نسكن معاً في نفس البناء لذا أنا أراها في غرفة الغسيل و
    Şu an Çamaşır odasında bulunma sebebimi bildiğini düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أنك تعرفين لم أنا هنا في غرفة الغسيل
    Çamaşır odasında benimle kilitli kalmak heyecan verici bir şey. Open Subtitles الإثارة لوجودكِ محبوسه في غرفة الغسيل معي.
    Jill Long, eşi ve çocukları bahçede kamp yaparken Çamaşır odasında öldürüldü. Open Subtitles جيل لونج خنقت في غرفة الغسيل بينما زوجها وابنائها كانوا يخيمون في الفناء الخلفي
    - O halde çamaşır odasına ki bundan sonra oraya "zindan" diyeceğiz. Open Subtitles -إذاً ارموها في غرفة الغسيل والتي سنطلق عليها من اليوم, المؤسسة العقابية
    - Bilirsin... Aslında, çamaşırhanede bir şey unuttum. Open Subtitles في الواقع، نسيت شيئا في غرفة الغسيل.
    Jill Long ailesi dışardayken Çamaşır odasında boğuldu. Open Subtitles جيل لونغ تعرضت للخنق في غرفة الغسيل في حيـن عائلتها كانت تخيم بالخارج
    Her biri etiketlenip sıraya konduktan sonra kutunun ön tarafını bu şekilde işaretle ve Çamaşır odasında istifle. Open Subtitles مرة واحدة لذلك كان كل واحد المسمى وتجميعها ، أوست علامة أمام مربع مثل ذلك ورصها في غرفة الغسيل.
    Çamaşır odasında saklanıyormuşsun gibi gözüküyor arkadaşın havalandırmada sıkışmışken sen bira içiyorsun. Open Subtitles يبدو وكأنك تختبئ في غرفة الغسيل تتجرع البيره بينما صديقك عالق في فتحة التهويه
    Çamaşır odasında söyle! Şeker veya şakacılardan saklanıyoruz. Open Subtitles إخبريني في غرفة الغسيل نحن نختبيء من أطفال الهالويين
    Çamaşır odasında içinde yıpranmış banyo paspası olan hasır sepetin var. Open Subtitles نعم، تملك. تلك السلة من الخيزران في غرفة الغسيل
    Çamaşır odasında çocuk bezi kalmamıştı ve altının temizlenmesi lazım. Open Subtitles لم يعد هنالك حفائض في غرفة الغسيل .. ويبدو أنّه قد فعلها في ثيابه ..
    Hayır, ama ölmeden önce Çamaşır odasında çığlık atıyordu. Open Subtitles لا,ولكنها كانت تصرخ في غرفة الغسيل قبل موتها
    Belki Çamaşır odasında olmuştur, belki de yemek odasında. Open Subtitles حدث بالفعل في غرفة الغسيل أو ربما في غرفة الطعام.
    Bakalım Çamaşır odasında Will'in bana uygun bir şeyi var mı. Open Subtitles أوه, ياآلهي أنه مقرف. لنري مالذي يملكه (ويل) في غرفة الغسيل.
    Siz ikiniz Çamaşır odasında ne yapıyorsunuz? Open Subtitles مالذي تفعلانه في غرفة الغسيل ؟
    Çamaşır odasında Alman meslektaşınla tanıştım. Open Subtitles التقيت الزميل الألماني في غرفة الغسيل
    Çamaşır odasında gördüm, kururlarken. Open Subtitles لقد رأيتهم في غرفة الغسيل والتجفيف.
    Çamaşır odasında leke giderici var. Open Subtitles هناك مزيل للبقع في غرفة الغسيل
    Çamaşır odasında bir tane daha var. Open Subtitles هناك واحدة فقط في غرفة الغسيل.
    Eşyalarını çamaşır odasına koy, mutfağı temiz tut ve şarkı söyleme. Open Subtitles ضعي اشياءك في غرفة الغسيل والمطبخ ورجاءاً توقفي عن الغناء
    Ve çamaşırhanede bir şeyler oluyor. Open Subtitles و هناك شئ يحدث في غرفة الغسيل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد