ويكيبيديا

    "في غرفتك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • odanda
        
    • odana
        
    • odanızda
        
    • Odandaki
        
    • odada
        
    • odasında
        
    • Odandan
        
    • odandaydı
        
    Evet, şimdi gitmeni ve yumuşak yatak odanda dinlenmeni istiyorum. Open Subtitles نعم, حسناً,لابد أنك تريد أن تستريح في غرفتك المطاطية الآن.
    Konuşmak istiyorsun ve odam çok kirli, senin odanda konuşalım. Open Subtitles نعم غرفتي قذرة جدا تريد كلام، دعينا نتكلّم في غرفتك
    Kimseye söyleme ama odanda kanlı canlı bir kız var. Open Subtitles لا تخبر أحداً بأن هناك فتاة حية متجسّدة في غرفتك
    Kendi evimde konuşamayacak mıyım? Burası benim evim. İstiyorsan odana dönüp konuşabilirsin. Open Subtitles هذا بيتي وإن أردت أن تتكلمي فتستطعين التحدث في غرفتك
    - Özür dilerim. Sırf bu yüzden akşam yemeğinizi odanızda yiyeceksiniz. Open Subtitles . لذلك ، ستتناول عشائك في غرفتك وجبتك في الطابق الأرضي ، إذهب للحصول عليها
    Dr. Norman Odandaki koltukta uyumama izin verdi. Open Subtitles الد.نورمان أعطاني إذنا للنوم على أريكتك في غرفتك الليلة
    Yatak odanda yatmanı istiyorum seni çok seven kocanla birlikte. Open Subtitles أريدك أن تنام في غرفتك مع زوجك الذي يحبك كثيراً.
    Seni yine eski odanda görmek ne kadar da güzel. Open Subtitles بالتأكيد هو جميل أن تكونى في غرفتك القديمة مرة أخرى.
    Elbette odanda yabancı bir adamın resmini görmek istiyorsan bu seni ilgilendirir. Open Subtitles طبعاً لو أردت صورة لرجل غريب ... في غرفتك فهذا يرجع إليك
    Sonra başka bir şey daha vermişti, daha az süslü bir şey ve şimdi aynası burada, senin odanda duruyor. Open Subtitles لاحقًا حصلت على شيء آخر منه بدرجة أقل من العصر الروكوكي والآن مرآته معلّقة هنا، في غرفتك
    Igor, sana odanda kal dememiş miydim? Open Subtitles أظن بأني أخبرتك أن تبقى في غرفتك يا أيقور.
    Şimdi, sen temizsin ama biri odanda uyuşturucu kullanmış. Open Subtitles أنت لم تتعاطى ، ولكن هنالك من تعاطى في غرفتك
    Haydi ahbap, bu aramızda kalacak, başka kimse bilmeyecek odanda uyuşturucu kullanan kimdi? Open Subtitles أرجوك، بيني وبينك لن اتخذ أيّ إجراءٍ آخر من الذي تعاطى في غرفتك ؟
    Buradaydı. Otel odanda bekle. Seninle orada bulusacak. Open Subtitles لقد كان هنا.إنتظر في غرفتك بالفندق.هو سيقابلك هناك
    Bütün gün odanda sabahlıkla, yemek pişirmekten başka bir şey yapmıyorsun. Open Subtitles أنت لا تعرف شيئا , سوى البقاء في غرفتك و ارتداء هذا الروب و الطبخ طوال النهار
    Tek yaptığın, odanda duvarlara bakıp, titreyip kaşınmak. Open Subtitles كل ما تفعلينه هو الجلوس هنا في غرفتك تحدقين في الجدران تقرصين وتتشنجين
    Eğer yeniden düşünürsen, ...yalnız odana çıktığın zaman, belki burada olabilirim. Open Subtitles عندما تشعر بغرائزك و انت في غرفتك من الممكن ان تجدني هنا
    Evet. odana kameralar ve mikrofonlar yerleştirdik. Open Subtitles أجل ، وقد قمنا بتركيب كاميرات وأجهزة تنصت في غرفتك
    odana kameralar ve mikrofonlar yerleştirdik. Open Subtitles أجل ، وقد قمنا بتركيب كاميرات وأجهزة تنصت في غرفتك
    odanızda kadın vardı. İnkar edemezsiniz. Open Subtitles ، كانت لديك امرأة في غرفتك . لا تستطيع أن تنكر هذا
    Senin Odandaki kamera bir saat içinde kaldırılacak, ama geri kalanlar kalacak. Open Subtitles الكاميرا التي في غرفتك ستحل خلال ساعة لكن البقية تبقى
    odada seni yatar halde bıraktıktan sonra... arkadaşlarına katılmak üzre tiyatroya gitmişti. Open Subtitles ...بعد أن بقيتِ مستلقية في غرفتك .ذهب إلى المسرح للانضمام إلى أصدقائه
    Yurt odasında mum yakmak yasaktır. Open Subtitles إنه في الواقع غير قانوني أن تشعل الشموع في غرفتك في المهجع. يا إلهي.
    Bütün gün Odandan dışarı çıkmayıp, kendine acıyacak mısın? Open Subtitles هل ستبقين في غرفتك وتشعرين بالأسف على نفسك طوال اليوم ؟
    Gecenin bir yarısı uyandığımda o senin odandaydı. Open Subtitles حسنا ، لقد استيقظت في منتصف الليل وكان متواجد في غرفتك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد