Önemli bir detay, oyuncular oyunun kuralları hakkında ayrı odalarda bilgilendiriliyorlar. | TED | ولكن الأهم من ذلك، تم إطلاعهم على قواعد اللعبة في غرف منفصلة. |
ayrı odalarda yemek yiyoruz. Hala bana deli gibi aşık. | Open Subtitles | نأكُل في غرف منفصلة وهي لا تزال مجنونة بحبك |
Bugünlerde, kim ayrı odalarda kalıyor ki? | Open Subtitles | من هم الرفقاء الذين ينامون في غرف منفصلة هذه الأيام؟ |
Farklı odalarda mı? | Open Subtitles | في غرف منفصلة ؟ |
Sanırım ikinizi ayrı odalarda sorgulamanın vakti geldi. | Open Subtitles | اعتقد بأنه قد حان الوقت لوضعكما في غرف منفصلة |
ayrı odalarda yatmaları için ısrar ettim. Bana çok sinirlendi ve hafta boyu surat astı. | Open Subtitles | وقد اصريت على ان يناما في غرف منفصلة |
Merak ediyorum kızlar ve erkekler ayrı odalarda kalabilir mi acaba? | Open Subtitles | ... كنت أتسائل هل يمكن للصبية و الفتيات البقاء في غرف منفصلة ؟ |
ayrı odalarda yatmamız gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن النوم في غرف منفصلة |
Sonunda ayrı odalarda uyumaya başladık. | Open Subtitles | في النهاية نمنا في غرف منفصلة |
Önceki gece, Tobias ve Lindsay ayrı odalarda yatmaya karar verdiler ve Tobias şaşırtıcı bir bilgiyi ağzından kaçırdı. | Open Subtitles | في الليلة السابقة, اتفق كل من (توبايس) و لينزي), على أن يبيتا في غرف منفصلة قام (توبايس), بالتفوه بمعلومة خطيرة جداً |
ayrı odalarda kalacağız. | Open Subtitles | نحن سنعيش في غرف منفصلة |
Peter ile ayrı odalarda yattığınızı bilebilir mi? | Open Subtitles | لكنه هل يعرف بأنك و ـ (بيتر) ـ في غرف منفصلة ؟ |