Harenmahkeester adında küçük bir köyde büyürken bir kayıt cihazı buldum. | Open Subtitles | نشأت في قرية صغيرة من هيرنماكيستر وجدت آلة لأكثر من صوت |
Ben Kanada'da küçük bir köyde yetiştim, ve bir teşhisi konmamış bir dyslexic'im (okuma ve yazma zorluğu çeken insanlar için kullanılan bir terim). | TED | لقد نشأت في قرية صغيرة في كندا، وتم تشخيصي بمرض صعوبة التعلّم. |
Pakistan, Lahore'un dışında küçük bir köyde yaşıyor. | TED | هي تعيش في قرية صغيرة خارج لاهور، باكستان. |
Buraya uzak küçük bir kasabada yürüyerek 3 gün sürer. | Open Subtitles | في قرية صغيرة داخل البلاد، على بعد ثلاثة ايام من هنا |
Böylesine küçük bir kasabada, bir çocuk telefon direğine çarparsa ya uyuşturucu ya da alkol yüzündendir. | Open Subtitles | في قرية صغيرة كهذه عندما يصطدم طفل بعمود غالباً ما يكون مخدرات أو كحوليات |
Şimdi merak edebilirsiniz, bu kadar küçük bir köye insanlar nasıl sığabilir? | TED | علينا الآن أن نتساءل ، كيف يمكن لهؤلاء الناس التأقلم في قرية صغيرة فقط بهذا الحجم؟ |
Paris'ten çok uzak küçük bir köyde polis memuruydu. | Open Subtitles | لا أحد كان ضابط شرطة في قرية صغيرة بعيدة عن باريس |
Yaşanmış olsalar bile, dağlardaki küçük bir köyde Yukarı Avusturya'da veya Avrupa'da yaşanmamıştır. | Open Subtitles | و ان حدثت فانها لن تحدث في قرية صغيرة في الجبال ليس في شمال النمسا ليس في أوروبا |
Gando adlı küçük bir köyde doğdum. | TED | انا ولدت في قرية صغيرة تسمى غاندو |
İngiltere'de Fillongley adında küçük bir köyde büyüdüm ve en son "Domesday Book"ta bahsedildi, işte zihniyet bu şekilde. | TED | لقد نشأت في قرية صغيرة في بريطانيا تسمى فيلونجلي و قد ذكرت في كتاب "The Domesday" لذا، هذه هي العقلية المقصودة |
Paris'ten uzakta küçük bir köyde polisti. Kasabanın aptalıydı. | Open Subtitles | شرطي في قرية صغيرة بعيدة خارج باريس |
Bizler yalnızca İngiltere'nin güneyindeki küçük bir köyde yarım düzine bulmaca meraklısıydık. | Open Subtitles | ...بالنسبة لنا، كانت ستة أشخاص، من هواة الكلمات المتقاطعة في قرية صغيرة جنوب بريطانيا |
Ya da küçük bir köyde seviştiğin kızı boğuyorsun çünkü ailesi zaten onu öldürecek, değil mi ama? | Open Subtitles | أو قد تخنق فتاة مارست الجنس معها في قرية صغيرة. لأن أهلها سيقتلونها في جميع الأحوال أليس كذلك؟ . |
küçük bir köyde bir yokuş. | Open Subtitles | طريق مائل في قرية صغيرة |
Biz küçük bir köyde yaşıyoruz. Herkes birbirini tanır. | Open Subtitles | لا ، لأننا نعيش في قرية صغيرة |
Tanzanya'da, Mbeya yakınlarında küçük bir köyde çalışıyorum. | Open Subtitles | (أناأعمل في قرية صغيرة قرب مدينة مبيا) (بتنزانيا) |
Her şey 13 Ağustos 1933'te Bosna Hersek'te küçük bir köyde başladı. | Open Subtitles | "لقد بدأ كل شيء في 13 أغسطس 1933" "في قرية صغيرة في (بوسنيه هيرجوزيفينا) ولد في عائلة فقيرة" |
Pekala, geçen yıl Zambezi Nehri'nin yakınlarındaki küçük bir köyde altı kişi öldürülmüş. | Open Subtitles | حسناً،العامالماضي.. ست أشخاص ماتوا في قرية صغيرة بالقرب من نهر (زيمبيزي) |
Ben küçük bir kasabada büyüdüm ve her zaman egzotik yerlere seyahat etmenin hayalini kurdum. | Open Subtitles | لقد ترعرتُ في قرية صغيرة وكنت دائماً حالمة في السفر إلى الأماكن الغير معتادة |
Geçen ay Vietnam'daki küçük bir kasabada aklıma sen geldin, aldım ben de. | Open Subtitles | لمحته في قرية صغيرة في فيتنام الشهر الماضي و فكرت بك |