Eminim, Camelot'ta olan her şeyi Kral'ın öğrenmesi gerekmiyordur. | Open Subtitles | ليسَ على الملك ان يعلمَ بشأن كل حادثةٍ تقعُ في كاميلوت |
Sevdiğim adam Camelot'ta öldü. Artık bir tek Karanlık Olan var. | Open Subtitles | مات ذاك الرجل في "كاميلوت" ولمْ يبقَ منه الآن إلّا القاتم |
Ona ne söylendiği umurumda değil! Camelot'ta kalıyorsun. | Open Subtitles | لا يهمني ما قلته لها "أنت ستبقى في "كاميلوت |
Sizin gibi soylu bir aileye, Camelot'un kapıları her daim açıktır. | Open Subtitles | إن عائلة نبيلة كعائلتك موضع ترحيب دوما في كاميلوت |
Her ihtiyacınızı yerine getirecek. Camelot'un en iyisidir. | Open Subtitles | لن تحتاجي الى شيئ "أنها حقاً أفضل الموجودين في"كاميلوت |
Camelot'ta, hayatını benim için tehlikeye atan bazı insanlar var. | Open Subtitles | هناك البعض في"كاميلوت" خاطروا بحياتهم من أجلي |
Burada, Camelot'ta güvende olacaksınız. Bırakın Camelot sığınağınız olsun. Tanrı bunu sağlayacaktır. | Open Subtitles | ستكونون بأمان في "كاميلوت" دعوها تكون مأواكم |
Camelot'ta güvende olacaksınız. Bizimle gelin. Bizimle gelin. | Open Subtitles | سنكون بمأمن في "كاميلوت" تعالوا معنا، تعالوا معنا |
Camelot'ta, Fomorroh'u bilebilecek tek kişi Gaius'tır. | Open Subtitles | إنهُ الوحيد في كاميلوت الذي "يعلم بشأن الـ"فوموروه |
Demir cevhere Camelot'ta az rastlanır. | Open Subtitles | الحديد الخام نادرٌ جداً في كاميلوت |
Camelot'ta birçok iyi şövalye var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الفرسان الجيدون في "كاميلوت" |
Camelot'ta her ne olduysa, seni yarı yolda bıraktığımız için özür dilerim. | Open Subtitles | مهما كان الذي حدث في "كاميلوت" آسف على خذلاننا لكِ |
Biri, Camelot'ta sihir kullanmış ama bedelini ödememiş. | Open Subtitles | أحدهم استخدم السحر في "كاميلوت" ولمْ يسدّد الثمن |
Lütfen. Camelot'ta her akşam böyle geçer. | Open Subtitles | كفاك، نقيم حفلة كهذه كلّ ليلة في "كاميلوت" عمليّاً |
Camelot'ta yaptığın sihir için bedelini ödemeyen sendin. | Open Subtitles | أنتِ التي لمْ تسدّدي ثمن السحر في "كاميلوت" |
Camelot'ta bize yalan söylediler. Kızı şatomuza soktular. | Open Subtitles | لقد كذبوا علينا في "كاميلوت" وأدخلوها إلى قلعتنا |
Camelot'ta aramızda ne olduğunu öğrenmeliyim. Söyle bana. | Open Subtitles | يجب أنْ أعرف ما جرى بيننا في "كاميلوت"، فأخبريني |
Şatoyu, kasabayı ve Camelot'un her köşesini aradık. | Open Subtitles | قمنا بتفتيش القلعة، المدينة "وكل زاوية في "كاميلوت |
Sen benim için sadece bir anne değil, aynı zamanda Camelot'un her şeyisin. | Open Subtitles | لستِ أمّاً لي وحدي بل للجميع هنا في "كاميلوت" |
Arthur, eğer kayaya saplanmış kılıcı çıkarabilirsen... ve bana Camelot'un ayakkabı kralı olduğunu kanıtlarsan... tüm kalbimle sana aşkımı vereceğim. | Open Subtitles | (أرثر) ، لو كنت قادر على سحب السيف من الصخرة وتثبت لي انك حقا الملك الوحيد في (كاميلوت) وسأمارس الجنس معك هنا |