ويكيبيديا

    "في كلّ شيء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • her şeyde
        
    • her şeye
        
    • Her konuda
        
    • Her şey hakkındaki
        
    • olan korkunç
        
    • her şey hakkında
        
    Etrafımdaki şımarık çocukları geçmem hiç zayıflık göstermeden her şeyde kazanamam gerekiyordu. Open Subtitles احتجتُ لهزيمة تلك النخبة المدلّلة من حولي كي لا أظهر ضعفاً كي أنجح في كلّ شيء
    Psikologlar her şeyde delilik arar. Open Subtitles يبحث الأخصائيون النفسيون عن الجنون في كلّ شيء.
    Tanrı aşkına her şeye itaat edendir. Open Subtitles تبقى مُطيعة في كلّ شيء حتّى يأتيها الأجل ..
    Ülkeme ya da kendime değil, her şeye olan inancımı kaybettim. Open Subtitles ليس في بلادي أو في نفسي، لكن في كلّ شيء.
    Her konuda yanılıyorsun. Open Subtitles في كلّ شيء أنت على خطأ في كل شيء
    Her şey hakkındaki gelmiş geçmiş en kötü avukat olmayabilirsinde. Open Subtitles حسنٌ، لربّما لن تصبح أسوأ محامٍ في التّاريخ في كلّ شيء.
    Şok edici ve iğrenç şeylere olan korkunç ilginle bu duruma senden daha çok üzülecek başka biri var mı, Karen? Open Subtitles (هل يوجد أحد أكثر أسفاً منكِ ، يا (كارين لديه إهتمام في كلّ شيء مهووس من صدمة أو شيء مثير للإشمئزاز؟
    ...o da her şey hakkında açık olduğunu düşünür. Konuşmayı istemediğin şeyler hakkında sorular sormasını engeller. Bu doğru. Open Subtitles إنما يريدها أن تظنّ أنّه صريحٌ في كلّ شيء كي يمنعها من السؤال عن الأشياء التي لا يريد أن يتكلّم عنها هذا صحيح
    Dediğin her şeyde yanılıyorsun çünkü sen Tanrı'ya inanmıyorsun ama benim inancım var. Open Subtitles إنّكَ مخطئ في كلّ شيء لأنّكَ لا تؤمن بالربّ...
    Anlaşılan bizim çocuk her şeyde çok iyi. Open Subtitles يَبدو أن إبننا بارع في كلّ شيء.
    Hala çalabiliyorken çanları çalın Size yapılan mükemmel teklifleri de unutun her şeyde bir zayıflık vardır Open Subtitles أقرع الأجراس التي لا تزال بإمكانها أن تقرع* إنسى عرضك المثاليّ، هُنالك صدعٌ في كلّ شيء *فهكذا يشقّ النور طريقه.
    Yeni adam Tracy Jordan'nın her şeyde iyi olduğu kadar şarkı söylemede iyi! Open Subtitles الرفيق الجديد بارع في الغناء كبراعة (ترايسي جوردان) في كلّ شيء! (داني)، هل هذا كان أنت؟
    Roy bıraktığın notu gösterdi. Söylediğin her şeyde haklısın. Open Subtitles (روي) أراني الملاحظة التي تركتِها له، وقد كنتِ محقّة في كلّ شيء.
    her şeye bu kadar çok şeker koymayı bırakmanı istiyorum. Open Subtitles أريدكَ أن تتوقف عن وضع الكثير من السكر في كلّ شيء
    Ama yediğimiz her şeye mum koydurttu. Open Subtitles لكنّه جعلهم يضعون الشموع في كلّ شيء أكلناه
    Limana gelen ve giden her şeye erişimi var. Open Subtitles يمكنه التدّخل في كلّ شيء يدخل ويخرج بالميناء.
    - her şeye bağırmak zorunda değilsin. Open Subtitles - أنت ليس من الضروري أن تصيحي في كلّ شيء.
    Her konuda haklıydın. Open Subtitles كنت محقّ في كلّ شيء
    Her konuda ondan iyisin. Open Subtitles إنّك تتفوق عليه في كلّ شيء.
    Şimdi Her konuda Damon'ın tarafını seçiyor. Open Subtitles وها هي الآن تحتذي بـ (دايمُن) في كلّ شيء
    Her şey hakkındaki gelmiş geçmiş en kötü avukat olmayabilirsinde. Open Subtitles حسنٌ، لربّما لن تصبح أسوأ محامٍ في التّاريخ في كلّ شيء.
    Şok edici ve iğrenç şeylere olan korkunç ilginle bu duruma senden daha çok üzülecek başka biri var mı, Karen? Open Subtitles (هل يوجد أحد أكثر أسفاً منكِ ، يا (كارين لديه إهتمام في كلّ شيء مهووس من صدمة أو شيء مثير للإشمئزاز؟
    Bütün her şey hakkında düşünmeye başladı. Open Subtitles كما تعلمين، بدأتُ أفكّر في كلّ شيء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد