Ve sanırım Burma'da* telefonların olmadığı bir kulübede yaşamıyor? | Open Subtitles | و أعتقد أنه لا يعيش في كوخ في بورما حيث لا يوجد هواتف هناك |
Önümüzdeki iki hafta boyunca ormandaki bir kulübede kaybolacağım. | Open Subtitles | سأضيع في كوخ في الغابة . للأسبوعين القادمين |
Bu yüzden geçen mayıstan beri Portland'daki bir kulübede buna değdiğini gösterecek bir ciltle çıkmasını umarak son 12 yılımı kâğıda dökmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | لذا فى اواخر شهر مايو كنت جالسا في كوخ في بورتلاند احاول تسجيل ماحدث فى 12 عاما المنصرمة على الورق |
Dinle kardeşim, Dominik'te bir kulübede yaşayacaksam, en azından bir kaç şişe iyi viskim olmalı. | Open Subtitles | استمعي لي يا أختاه إذا كنت سأعيش في كوخ في جمهورية الدومينيك |
Sırf ormanda bir kulübede tek başıma yaşıyorum diye mi? | Open Subtitles | لمجرد اني اعيش وحدي في كوخ في الغابة ؟ |
bir kulübede, şömine karşısındaydık tamam mı? | Open Subtitles | كنا في كوخ في الغابة. أتفهمين؟ |
Ve sonra bir gün, Batı Virginia'da bir kulübede olan şey sonsuza dek hayatını değiştirecekti. | Open Subtitles | ومن ثم ذات يوم، حدث شيء في كوخ في "فرجينيا الغربية" غير حياتها إلى الأبد. |
Nevada'da bir kulübede saklanıyormuş. | Open Subtitles | كان يختبى في كوخ في نيفادا |
Doğrulandı. Nevada'da bir kulübede saklanıyormuş. | Open Subtitles | كان يختبى في كوخ في نيفادا |
Merhaba. Ben Martin Hovden ve biz Øksfjord'da bir kulübede kalıyoruz. | Open Subtitles | مرحباً ، اسمي (مارتن هوفدين) ونحن في كوخ في( إسكجفورد).. |
Tek akrabam, Maine'de bir kulübede yaşayan deli bir kadın. Hayatım berbat. | Open Subtitles | قريبتي الوحيدة الحية هي امرأة مجنونة تعيش في كوخ في (مين) , حياتي مريعة. |