Anlaşmadan alacağımı alır sonra cayardım... ve o şeytanın kıçını delerdim. | Open Subtitles | سآخذ الصفقة وبعد ذلك أهرب وأركل ذلك الشيطان القديم في مؤخرته |
Eğer vurmayacaksan, bari kung fu falan yap ta, tekmele şunun kıçını. | Open Subtitles | إذا لن تقوم بضربه بالمسدس، إضربه بالكونغ فو في .مؤخرته أو في شيء آخر |
Herifin kıçında bir belge var. | Open Subtitles | أن هناك وثيقة في مؤخرته. |
Herifin kıçında bir belge var. | Open Subtitles | أن هناك وثيقة في مؤخرته. |
kıçına bir şiş sokup kendini flambe etmesini söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرته أن يضع عصى في مؤخرته و يشعل نفسه بها ما الذي قاله؟ |
Ona Kral Dairesi'ni istediğimi söyle vermezse kıçını, kendi kıçına sokarım. | Open Subtitles | تبا. قل له أني أريد الجناح الملكي وإلا سأضع مؤخرته في مؤخرته. |
Bana gönderdiği faturaları alsın... ve onları kıçına soksun. | Open Subtitles | فليضع فاتورة أتعابه في مؤخرته. |
Adam kıçına diş fırçası sokmuş. | Open Subtitles | وضع هذا الرجل فرشاة أسنان في مؤخرته. |
Eğer vurmayacaksan, bari kung fu falan yap ta, tekmele şunun kıçını. | Open Subtitles | إذا لن تقوم بضربه بالمسدس، إضربه بالكونغ فو في .مؤخرته أو في شيء آخر |
kıçını ayağımla birleştireceği büyük bir toplantıda | Open Subtitles | إنه في اجتماع كبير يناقش إندماج قدمي في مؤخرته |
Bir deri zımbası alıp... o piçin atının kıçını zımbalayabilirdim. | Open Subtitles | بإمكاني أن آخذ عصاة جلدية وأطعن حصان ذلك الوغد في مؤخرته |
İçinizden biri kıçını bir striptizciye imzalatmalı ve bunu fotoğrafla kanıtlamalı. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | على أحدكم أن يحصل على توقيع راقصة في مؤخرته مع صورة للإثبات,أفهمتم؟ |
O adamın kıçını tekmelemeliydim. Yapmam gereken buydu. | Open Subtitles | كان ينبغي أن أضربه في مؤخرته كان علي فعل هذا |
10 dolarına iddiaya varım. Bu herifin kıçına bir tavuk yumurtası sokarım. | Open Subtitles | أراهن بـ10 دولار أنه بمقدوري إدخال بيضة دجاجة في مؤخرته دون أن تنكسر |
Ama pekâla yapabileceğim gibi... kıçına bir tekme atıp kapının önüne koymak varken zahmete giriyorum. | Open Subtitles | و لكن عوضاً عن طرده كما كان يمكنني أن أفعل أعني عوضاً أن أركله في مؤخرته نحو الخارج ببساطة |
İtfaiyeci parmağını kendi kıçına soktu sandım. | Open Subtitles | ظننت أن الإطفائي وضع إصبعه في مؤخرته |
Sen ona bakma. Alsın da kıçına soksun. | Open Subtitles | لا تهتم له , لديه عصا في مؤخرته |