Benim hikayem tam burada, Kakuma mülteci kampında, bir umut yerinde başladı. | TED | بدأت قصتي من هنا في مخيم اللاجئين بكاكوما. مكان مليء بالأمل. |
mülteci kampında gey çadırına verildiğimde de aynılarını yaşadım. | Open Subtitles | هذه نفس الطريقة التي كانو يستخدمونها لاخذي الى خيمة الشواذ في مخيم اللاجئين |
Proje yaptığımız Güney Sudan'da, mülteci kampında dondurma satan adam gibi veya Mavi Nil'deki köprü üzerinde çalışan adamlar gibi kurguya yer bırakmıyor. | TED | لأن ذلك لا يترك مجالاً للقصص كالرجل الذي يبيع المثلجات في مخيم اللاجئين بجنوب السودان، حيث قمنا بمشروع، أو قصص الرجال الذين يعملون على الجسر فوق النيل الأزرق. |
Bana dedi ki: ''Dua ederim ki günlerim bu mülteci kampında son bulmaz.'' | TED | قال لي،" أدعو ألا تنتهي أيامي هنا في مخيم اللاجئين هذا." |