Emerald City'de Oz'un geri kalanına nazaran daha rahat hareket edesiniz, ama bu rahatlığın bir bedeli var. | Open Subtitles | في مدينَة الزُمُرُد تُعطَونَ مَجالاً أكثَر بكثير مِن بقية السِجن لكن هذا المَجال لهُ ثَمَن. |
Emerald City'de bundan sonra siddet olmayacak. | Open Subtitles | كَنتُ قَد وَعَدتُ كورينز بأنهُ لَن يَكونَ هُناكَ عُنف في مدينَة الزُمُرُد |
Emerald City'de kalan bazı mahkûmların kayıtlarına göz atacağız. | Open Subtitles | كُنا نُراجِع سِجِلاّت سُجناء عديدين في مدينَة الزُمُرُد |
Emerald City'deki kadar barışçıl ve gül pembe olsun. | Open Subtitles | أتَمنى لو كانَت الحياة في الانفرادي وَردية و هادِئَة كما هيَ في مدينَة الزُمُرُد |
Emerald City'deki şartlar hızla kötüleşiyor. | Open Subtitles | الأوضاع تَتَدَهوَر بِسُرعَة في مدينَة الزُمُرُد |
Emerald City'deki hayata alışmana yardımcı olacak. | Open Subtitles | سيُساعِدُكَ في التأقلُم معَ الحياة في مدينَة الزُمُرُد |
Em City'deki her şey için. Senden tek beklediğim biraz destek. | Open Subtitles | عَن كُلِ صَغيرةٍ في مدينَة الزُمُرُد و كُل ما أنتَظرهُ مِنك هوَ بعضُ الدَعم |
Emerald City'de destekçin olacak. | Open Subtitles | سيكونُ راعياً لَك في مدينَة الزُمُرُد. |
Benimle beraber Emerald City'de çalışırken... | Open Subtitles | عِندما كانَ يعمَل معي في مدينَة الزُمُرُد... |
Henüz saat 17.00 ama Emerald City'deki mahkûmlar gece için hücrelerine kapatıldılar bile, bir çift yatak, bir lavabo ve bir tuvaletle beraber iki kişi bir odada. | Open Subtitles | إنها الخامِسَة مساءً فقط، لكنَ المَساجين في (مدينَة الزُمُرُد) تَمَّ الإقفال عليهِم للَيل إثنان في كُل زِنزانَة و لا شيءَ فيها سِوى سَريرين |
Em City'de dikkat çekici hiçbir saçmalik olmadi. | Open Subtitles | لَم تَكُن هُناكَ أحداث تُذكَر في مدينَة الزُمُرُد |
Kütüphaneye ya da spor salonuna gitmeyeceksin, ve yemeklerini Em City'de yiyeceksin. | Open Subtitles | فلَن يكونَ لَكَ ميزات دخول المَكتَبَة أو صالَة التَدريب و ستَتَناوَل وَجَباتِك هُنا في مدينَة الزُمُرُد |