bir noktada, değerlendirme formuna insanlara kendilerini yüzde 1 gey ile yüzde 100 gey arasında konumlandırmalarını isteyen bir soru koydum | TED | في مرحلة ما اضفت سؤال الي استمارة السماح بالنشر انني سالت الناس لتقيّم نفسها من واحد الي مئة في المئة مثلي |
Elbet bir noktada, aynaya konuşmak istiyorum diye bağırmaya başlayacaktır. | Open Subtitles | في مرحلة ما سيصيح خلال الزجاج أنه يُريد أن يتكلّم |
Ama bir noktada John Ruth'a pusu kurup Daisy'yi kurtarma niyetindeydiniz. | Open Subtitles | في مرحلة ما كنتم تنوون قتل جون روث و تحررون دايزي |
Çünkü belli Bir noktadan sonra bütün bunları finanse eden öğrenci kredilerini kendin ödemek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | في مرحلة ما لديك لسداد القروض لتمويل كل هذا. لن يكون هناك البراغماتية الليلة. |
Veri, beli bir yerde, oradan başka bir aygıta taşınmış. | Open Subtitles | في مرحلة ما كان تحميل تشغيله منه إلى جهاز آخر. |
Diyorum ki, bir ara bir şeyler giyip, ağzımızı yemek için kullanmamız gerekebilir. | Open Subtitles | أنا فقط أقول . في مرحلة ما ربما يجب أن نرتدي بعض الملابس |
Ama bir yerden sonra artık beni senden yana görmen gerekiyor. | Open Subtitles | لكن عليك أن تبدأ في معاملتي كفرد من فريقك في مرحلة ما |
Ama bir noktada, ilişkiniz daha samimi bir hal aldı. | Open Subtitles | و لكن في مرحلة ما ، العلاقة تطورت لتصبح حميمية. |
gezegen ısınmakla kalmayacak, bir noktada o kadar ısınacak ki, okyanuslar tamamen buharlaşacak. | TED | لن يكون فقط ساخن لكن في مرحلة ما سيكون ساخن جداً حتي المحيطات سوف تتبخر. |
60 saatlik kuşatma sırasında bir noktada teröristler odadan odaya giderek ek kurbanlar bulmaya çalışıyorlardı. | TED | في مرحلة ما خلال الحصار الذي استمر 60 ساعة، كان الإرهابيون ينتقلون من غرفة إلى أخرى بحثاً عن ضحايا جدد. |
Biliyorsunuz, bir noktada gerçekten çok dokunaklı oldu. | TED | اصبح الأمر، كما تعلمون، في مرحلة ما ضخم جدًا جدًأ. |
bir noktada, gerçek hayatta tanıştık ve arkadaş olduk. | TED | في مرحلة ما تقابلنا في أرض الواقع، و أصبحنا أصدقاء. |
Fakat bir noktada daha büyük hayvanlar avlayabilmek için biraraya geldiler. | TED | ولكن في مرحلة ما قاموا بالتّجمع معا لإصطياد فريسة أكبر. |
Ancak bir noktada hepimiz bir şekilde insanların önünde konuşmak zorunda kalmışızdır, bu nedenle, bu korkuyla başa çıkmanın bir yolunu bulmalıyız. | TED | لكن في مرحلة ما كلنا يحتاج إلى التواصل أمام حشد من الناس لذا عليك أن تتغلب على هذه الرهبة. |
Bence belli Bir noktadan sonra emzirmek tuhaf bir hal alıyor. | Open Subtitles | أظن أنه في مرحلة ما تصبح الرضاعة أمراً مخيفاً |
Bir noktadan sonra artık her şey, ya doğru ya da yanlış halini alıyor. | Open Subtitles | في مرحلة ما مؤخراً أصبح كل شيئ صحيحاً أو غير صحيح |
bir gün hepimiz onlara dönüşeceğiz. Bir noktadan sonra pes ediyorsun. | Open Subtitles | سنغدو جميعًا مثلهم يوما ما لأنه في مرحلة ما سنستسلم، |
İşte, tüm okyanuslarımız buharlaşıp yok oluyor ve ısı artmaya devam ettikçe, belli bir yerde bütün gezegen eriyip gidecek. İşte gidiyor. | TED | الآن هنا محيطاتنا بأكملها تتبخر من السطح، بينما ترتفع السخونة في مرحلة ما الكوكب سوف ينصهر بأكمله . هاهو يذهب. |
Ama belki bilinçaltında bir yerde, sütyenimi çıkarmak istemiyor olabilir misin? | Open Subtitles | لكن هل فكرت في مرحلة ما بأنك لا تريد نزع حمالة صدري؟ |
bir ara memesini bebeğin ağzından çekip sıktı ve biraz süt fışkırdı. | Open Subtitles | و في مرحلة ما أخرجت صدرها من فم الطفل و قامت بعصره , و تدفق منه بعض الحليب |
Bir yerden sonra, vazgeçmelisin. | Open Subtitles | في مرحلة ما أنه سيجب عليك التخلي عن الامر |
Çünkü her ne ise bir gün eninde sonunda gün yüzüne çıkacağını bilmelisiniz. | Open Subtitles | لأنه مهما كانت عليك أنك تفترض أن في مرحلة ما هذا الشيء سينكشف |
Bağımsızlık öncesi Hindistan'da, mahkeme, bir Hindu idolü için tüzel kişi, bir cami için tüzel kişi kararı verdi. | TED | في مرحلة ما قبل استقلال الهند، عقدت محكمة أن المعبود الهندوسي كان شخصا اعتباريا، أن المسجد كان شخصا اعتباريا. |
Birçoğumuz hayatımızın bir noktasında iş yerinde taciz ve ayrımcılığa maruz kalıyoruz. | TED | كما ترون، تقريباً كلنا، في مرحلة ما من حياتنا، تعرضنا للتحرش أو التمييز في بيئة عملنا. |