ويكيبيديا

    "في مكان بعيد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • uzak bir yerde
        
    • uzaklarda bir yerde
        
    • uzak bir yere
        
    • doğru mu hareket
        
    • uzak mesafeden
        
    • uzak bir ülkede
        
    • uzakta bir yerde
        
    Kız, asla ulaşamayacağınız kadar uzak bir yerde. Open Subtitles إنها في مكان بعيد لا يستطيع أحد الوصول إليه
    Gündelik, ihtiyatlı, gözlerden uzak bir yerde buluşuruz. Open Subtitles سنقوم بها بشكل عرضي وسري، في مكان بعيد عن الأنظار
    Şer uzaklarda bir yerde pekçok inanmayan yarattı. Open Subtitles ربّى الشر عدداً كبيراً من الكفرة في مكان بعيد
    "Bir zamanlar, çok çok uzaklarda bir yerde", çok sevdiğim, fakat boyunlarını koparmak istediğim iki velet yaşarmış. Open Subtitles في قديم الزمان في مكان بعيد كان هناك طفلان متذمّران أحبهما لكن تمنيت ليّ رقبيتهما أحياناً
    Ancak çok zaman verirsem ona ulaşamayacağım uzak bir yere gidebilir. Open Subtitles و بعد فترة من الوقت ذلك الشخص سيكون حتماً في مكان بعيد
    Sedra'ya doğru mu hareket ediyor? Open Subtitles في مكان بعيد كـ(سيدرا)؟
    Dedikodunun bu kadar uzak mesafeden nasıl yayılabileceğini hep merak ederdim. Open Subtitles لقد تساءلت كثيرًا إذا كان يمكنك أن تنجو في مكان بعيد جدًا
    Bu kurbağa çok uzak bir ülkede annesi babası ve erkek kardeşi ve Bay Muggles adındaki iribaş ile birlikte yaşarmış. Open Subtitles وهذا الضفدع عاش في مكان بعيد مع والده وأباهوأخيه..
    Tanındığım Piatra Neamt'a değil, buradan uzakta bir yerde. Open Subtitles ليس هنـا، في "بيـاترا نيمت" حيث الجميع يعرفني، ولكن في مكان بعيد.
    Bu adamlar uzak bir yerde buluştu. Open Subtitles حيث , ان هؤلاء الرجال التقو في مكان بعيد
    Acaba biz de buradan gidip, denizin karşısında uzak bir yerde yaşasak ya? Open Subtitles أتساءل إن استطعنا الرحيل من هنا والذهاب للعيش في مكان بعيد للغاية وراء البحر؟
    Tahmin ediyorum ki sizlerin yardımının ulaşamayacağı çok uzak bir yerde hiçbiriniz ona yardım edemezsiniz... Open Subtitles ...تخميني أنها في مكان بعيد ولا تستطيعون مساعدتها لا يستطيع أحد مساعدتها
    Uzak böylesine uzak bir yerde durması, mantıklı değil, bu yüzden benzin deposunda... bunu bulana kadar aramaya devam ettim. Open Subtitles لم يبدو منطقياً أنها توقفت في مكان بعيد كهذا، لذا استمريت بالبحث... حتى عثرت على هذا في خزان البنزين
    Sadece hayatta kalmasına izin vermeni istiyorum. Buradan uzaklarda bir yerde. Open Subtitles بل أسألك أن تدعه يعيش في مكان بعيد عن هنا
    Ve Kraliyet Goncası'nı saklamalıyız, uzaklarda bir yerde... güvende olmasını sağlamalıyız. Open Subtitles والزهرة, يجب أن نتأكد أن الزهرة الملكية مُخبّأة بأمان .. في مكان بعيد, و لماذا أحضرتها هنا؟
    Tahminimizce uzaklarda bir yerde... ...bir aslan duvara asıldığı zaman... ...20 ile 30 arasında aslan... ...öldürülüyor. TED ونحن نتوقع انه جراء قتل اسد ذكر واحد .. يقتل تبعاً لذلك من 20-30 اسد .. فقط لكي يتم تعليق فراء اسد على احد الجدران في مكان بعيد جداً
    Belki de uzak bir yere gitmiştir. Open Subtitles ربما هو في مكان بعيد
    Ben sadece uzak bir yere park etme görevini üstlenmiştim. Open Subtitles أنا فقط قمتُ "بتوقيفها في مكان بعيد"
    Sedra'ya doğru mu hareket ediyor? Open Subtitles في مكان بعيد مثل (سيدرا)؟
    Katilimiz uzak mesafeden ateş etmiş. Gerçekten uzaktan. Open Subtitles القناص كان في مكان بعيد فعلا مكان بعيد
    Evvel zaman içinde uzak, çok uzak bir ülkede Marco adında büyücü bir çocuk yaşarmış. Open Subtitles كان يا ما كان.. في مكان بعيد, بعيد جداً.. كان يعيش هناك طفل سحريّ يدعى ماركو.
    Uyumuyor. Çok çok uzakta bir yerde. Open Subtitles إنها ليست نائمة إنها في مكان بعيد جداً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد