Senin gibi bir fıstık böyle bir yerde ne arar? | Open Subtitles | ماذا تفعل مثيرة مثلكِ في مكان مثل هذا .. ؟ |
İleride bir bebeğim olursa, böyle bir yerde büyütmek isterim. | Open Subtitles | إذا لدّي طفل يجب أن أربّيه في مكان مثل هذا |
"böyle bir yerde insanın başına kötü bir şey gelmez" derken ne demek istediğimi şimdi anladın mı? | Open Subtitles | هل تنظر ماذا يعني ، كيف لا شيء سيئ يمكن أن يحدث لك في مكان مثل هذا ؟ |
Sizce gerçek bir yılan alacak param olsaydı böyle bir yerde çalışır mıydım? | Open Subtitles | هَلْ تَعتقدُ بأنّني سَأَعْملُ في مكان مثل هذا بأفعى حقيقية؟ |
Sence tekrar böyle bir yere yerleşmemiz ne kadar sürer? | Open Subtitles | كم المدة التي تعتقد أننا سنأخذها لنكون في مكان مثل هذا مرة أخرى ؟ |
Bunun gibi bir yerde, bütün geleceğin önüne serilmiş haldedir. | Open Subtitles | في مكان مثل هذا مستقبلك مُخطّط لِأجلك |
Hayatını böyle bir yerde geçirdiğini düşünebilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيع ان تتخيل فضاء كل حياتك في مكان مثل هذا |
Seninki gibi bir aileyle böyle bir yerde yaşamak. | Open Subtitles | العيش في مكان مثل هذا مع عائلة مثل عائلتك |
Hayatta kalıp böyle bir yerde karaya çıkmak korkunç bir ihtimal. | Open Subtitles | لأيّ باق على قيد الحياة، النزول في مكان مثل هذا سيكون فرصة مرعبة |
Neden böyle bir yerde yaşayabiliyorsun? | Open Subtitles | سبب إنك تستطيع تحمل أن تعيش في مكان مثل هذا. |
böyle bir yerde yemek yiyeceğim için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | فقط تحمّست لتناول الطعام في مكان مثل هذا |
Bazen böyle bir yerde yaşayabilirim diye düşünüyorum. | Open Subtitles | في بعض الأحيان أنا أفكر في أن أستقر في مكان مثل هذا المكان تكوين صداقات و العيش تحت ضوء الشمس و التكلم بحرية |
böyle bir yerde olduğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصدّق أنني في مكان مثل هذا. |
Bence böyle bir yerde yaşamanın ne demek olduğuna dair hiç bir fikrin yok. | Open Subtitles | أعتقد أنه ليست لديك أدنى فكرة ماذا يعني أن تعيشي في مكان مثل هذا. |
böyle bir yerde plansız dışarı çıkmamalısınız. | Open Subtitles | في مكان مثل هذا بدون خطة لا يمكننا الخروج |
böyle bir yerde kilit kullanmanın bir manası olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | اظن انه لا فائدة من استخدام الاقفال في مكان مثل هذا |
Ve böyle bir yerde geçirdiğin zamanın keyfini çıkarmalısın. | Open Subtitles | ومشاركة اللحظات تجعلك تنفقي لقضاء الوقت في مكان مثل هذا |
Çamaşır işinden nefret ediyorum. Asla böyle bir yerde çalışamazdım. Hücrende acayip bir oda arkadaşıyla oturmaktan iyidir bence. | Open Subtitles | لا أستطيع أبدا أن أعمل في مكان مثل هذا مع بعض رفاق الغرفة الغامضين لا أعرف |
Babamdan başka böyle bir yerde yaşayan kimseyi görmem herhalde. | Open Subtitles | أنا فقط لم اعتقد لن أرى رجل مثل أبي يعيش في مكان مثل هذا |
Keşke zamanda geri gidip 19 yaşındaki hâlime böyle bir yere taşınmasını söyleyebilsem. | Open Subtitles | أتمنى العودة بالوقت والرجوع بعمري الى 19 عاماً للعيش في مكان مثل هذا .. |
Bunun gibi bir yerde kalmıştık. | Open Subtitles | كنا في مكان مثل هذا. |