Ama FBI dosyalarında faaliyetlerine dair tek bir belge yok. | Open Subtitles | رغم ذلك ليس هناك معلومة وحيدة متوفر على نشاطاتها في ملفات مكتب التحقيقات الفدرالي. |
Cenaze evinin eski dosyalarında bir şey buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت شيئاً في ملفات المشرحة من الشهر الخامس |
-Vallejo dosyalarında var mı bu? | Open Subtitles | هل هذا في ملفات دائرة فاليخو؟ نعم اللعنة |
Ben de Bayan Lemon'un dosyalarına baktım ve ne buldum dersiniz? | Open Subtitles | لذا بحثت في ملفات الآنسة "ليمون"، وماذا اكتشفت؟ |
Polis dosyaları arasında bulduğumda üzerine bu not iliştirilmişti. | Open Subtitles | كانت هذه الملاحظة ملصقة بها عندما وجدتها في ملفات الشرطة |
Ajan Cooper, Lydecker'ın dosyalarına bakıyorum. | Open Subtitles | - نمط مميز. عميل "كوبر"، أنا أنظر في ملفات "ليديكر" |
McQuaid'in dosyalarını tek tek inceledim şüphe uyandırıcı hiçbir şey yok, Allen Langer hakkında bir şey yok. | Open Subtitles | قُمت بالبحث بتعمق في ملفات (ماكويد) واحدًا تلو الآخر ليس هناك ما يثير الريبة، لا شيء عن (الن لانجر) |
Harper'a Matty'nin özel bilgileri ile ilgili biraz araştırma yaptırdım. | Open Subtitles | لقد جعلت هاربر يبحث في ملفات ماتي الشخصية |
Handell'in dosyalarında kavga ve barbarlık konusunda çıkıp duran bir futbol oyuncusu vardı. | Open Subtitles | لا يوجد لاعب كرة قدم ظهر في ملفات هانديل بسبب شجار أو تجريب ممتلكات |
Birlik polislere rüşvet verdiğinden bölüm dosyalarında bile mahlaslar kullanıyorlardı. | Open Subtitles | كانوا جميعاً يستخدمون الأسماء المستعارة حتى في ملفات المقاطعـه منذ ان اشترى التحالف رجال الشرطه |
Kızıl Bayrak, o MK Ultra dosyalarında her ne arıyorsa ya da her neyi örtmeye çalışıyorlarsa önemli bir şey olsa gerek. | Open Subtitles | نعم، مهما كان الشيء الذي كانت تبحث عنه العلم الاحمر في ملفات الام كي او اي شيء كانوا يحاولون دفنه |
Eski dava dosyalarında tuhaf bir şey dikkatimi çekti. | Open Subtitles | لقد لاحظت شيئا غريبا في ملفات القضايا القديمة |
Eski dava dosyalarında tuhaf bir şey dikkatimi çekti. | Open Subtitles | لقد لاحظت شيئا غريبا في ملفات القضايا القديمة |
Dava dosyalarında o vardı. | Open Subtitles | لقد كان ذلك في ملفات القضية؛ و أين كان ؟ |
Baksana Gabe, Ajan Landon'un dosyalarına göz atabildin mi? | Open Subtitles | يا(جايب) هل أتيحت لك الفرصة للبحث في ملفات العميلة لندن بعد ؟ |
Elektriğe ihtiyacım var bilgisayardan Niebaum'un dosyalarına bakabilirim. | Open Subtitles | أحتاج الكهرباء... لكي أشغّل الكمبيوتر وأبحث في ملفات (نيبام). |
Polis dosyaları arasında bulduğumda üzerine bu not iliştirilmişti. | Open Subtitles | كانت هذه الملاحظة ملصقة بها عندما وجدتها في ملفات الشرطة |
Teller'ın dosyaları arasında bir şey olacaktı. | Open Subtitles | لقد كان هنالك شىء في ملفات الصراف |
Yıllarımı Birleşik Devletlerdeki terörizmle ilgili dava dosyaları arasında harcadım ve vardığım sonuca göre FBI teröristleri yakalamaktan daha çok onları üretmekte başarılı. | TED | قضيت سنوات أدقق في ملفات القضية من الملاحقات القضائية للإرهاب داخل الولايات المتحدة وخلصت باستنتاج مفاده أن "م ت ف " أكثر براعة في صنع الإرهابيين مما هو عليه في القبض على الإرهابيين |
- İyi atış. Ajan Cooper, Lydecker'ın dosyalarına bakıyorum. | Open Subtitles | عميل "كوبر"، أنا أنظر في ملفات "ليديكر" |
Millete benim Hayes'in dosyalarını araştırdığımı söyle. | Open Subtitles | -أخبر الجميع ... أنك لاحظت أنيّ أبحث في ملفات (هايز) |
Harper'a Matty'nin özel bilgileri ile ilgili biraz araştırma yaptırdım. | Open Subtitles | لقد جعلت هاربر يبحث في ملفات ماتي الشخصية |