Topluluğun diğer üyeleri otoparkta malzemeleri indiriyorlar. | Open Subtitles | باقي الفرقه في مواقف السيارات يحضرون الالات |
otoparkta bulduğum o et suyu tozunu yememeliydim. | Open Subtitles | ما كان يجب أن آكل مرق اللحم المجفف الذي وجدته مُلقى في مواقف السيارات |
Buraya gelmeden otoparkta sana saksofon çeken kimdi? | Open Subtitles | من مصت عيرك في مواقف السيارات قبل أن تدخل المطعم؟ |
Zaten bütün çocuklar dışarıda. Onları park yerinde bekletmeye devam edelim. | Open Subtitles | جميع الأطفال الذين بالخارج, لنحتويهم في مواقف السيارات |
park yerinde bir cam kırığına bastım ve yaralandım. | Open Subtitles | دهست قطعة من الزجاج في مواقف السيارات آلمتني كثيراً |
Adam yere düşmüş ya da tökezlemiş apartmanın Park alanında bulunan bir direğe tutunmuş.. | Open Subtitles | و نزل إلى الدور الأرضي عندما أتى لديفيد رجلٌا معه سلاح في مواقف السيارات |
Katili otopark gözetleme kameralarında görüntülenmiş. | Open Subtitles | وقد تم إلتقاطُ صورةٍ لقاتله في مواقف السيارات بواسطةِ كاميرةُ المراقبة |
otoparklarda, şöyle bir yazı var: "Sadece orta boy araç". | Open Subtitles | لديهم الآن في مواقف السيارات مساحة مخصصة للسيارات الصغيرة فقط |
Sorun değil. otoparkta buluşuruz. | Open Subtitles | كل شيء على مايرام سنقابلكم في مواقف السيارات |
Hayır, ama bir daha birilerinin otoparkta birisine zarar verdiğini gördüğünde sadece polisi ara. | Open Subtitles | لا, لكن في المره المقبله عندما تعتقدين بأن أحدهم يتأذئ في مواقف السيارات أرفعي سماعة الهاتف وأتصلي بالشرطه |
Kavgaları tünelde ya da otoparkta tutmaya gayret edelim. | Open Subtitles | فلنحآول أن نبقي صراعاتنا في الأنفاق ، أو في مواقف السيارات ، أكثر |
Bu seni otoparkta görmemiş olmam gibi bir şey. | Open Subtitles | فعلت هذآ لأنـنـي لمـ آرآك في مواقف السيارات ذلك اليوم |
Kış Balosu'nda bir kızla yatıp otoparkta başından savanlardan değilim. | Open Subtitles | أنا لست من أولئك الشباب الذين يتسكعون مع الفتاة في ونتر فورمال ويتركوها في مواقف السيارات ، أنت تعلم ؟ |
otoparkta görüşürüz ama çok geç olmadan siz beni göremezsiniz. | Open Subtitles | أقابلكم في مواقف السيارات لن تنتبهوا أنني سرقتكم، إلا بعد فوات الأوان |
Bir kez kornaya basarsın. otoparkta buluşuruz. | Open Subtitles | ، زمِّر مرة واحدة . سأُلاقيك في مواقف السيارات |
Evet. Kulüp kapandıktan sonra otoparkta parti vardı. | Open Subtitles | نعم, بعد أن أُغلق النادي الليلي كانت هنالك حفلة في مواقف السيارات |
otoparkta bir kaplumbağayı ezdim ama kabuğunu yapıştırarak hayatını kurtardım. | Open Subtitles | ولقد دهست سلحافاةً في مواقف السيارات ولكن بعد ذلك أنقذته , من خلال جمع حطامه وتلصيقه مُجدداً |
- park yerinde buluşalım. | Open Subtitles | تعالي في مواقف السيارات بجانب الحاويات الكبيرة |
Dr. Cole park yerinde bıçaklanmış ve hiç sargı bezimiz kalmadı. | Open Subtitles | دكتور (كول) تلقى طعناً في مواقف السيارات ونحن خارجين لكي نضمده |
Tüm hazırlığımın karşılığını onlar alırken, ben de park yerinde şişman, bandoda tuba çalan biriyle pizza yiyordum. | Open Subtitles | وبينما يستمتعون بما هيئته لهم كنت قابعا في مواقف السيارات اتقاسم البيتزا باللحم مع عازف البوق السمين من فرقة عازفي المسيرة |
Park alanında ışıkları açık kalmış siyah bir Nissan Stanza var. | Open Subtitles | يوجد سيارة نيسان سوداء في مواقف السيارات واضوائها تعمل |
Çünkü hamburger yemek için Park alanında yer bulamadık. | Open Subtitles | لذا اكلنا الوجبات السريعة في مواقف السيارات. |
Çünkü eğer yardıma istekli ve neşeli olmazsanız, suratınızı yerde otopark boyunca sürüklerim. | Open Subtitles | لأنك لو من تتعاون سيد "غامبي" ولم تكن سعيد سوف اسحب وجهك ذهاباً وإياباً في مواقف السيارات |
Hastanelerin otoparklarda güvenlik kameraları var. | Open Subtitles | لدى المشفيات كاميرات أمنية في مواقف السيارات |