olay yerinde kimliği belirsiz kişiler olduğuna dair bilgi aldım. | Open Subtitles | حصلتُ على تقرير للأشخاص الغير معروفين في موقع الحدث. |
Bana iletilen bilgilere göre, kurbanlardan biri olay yerinde can verirken, diğeri hastaneye... | Open Subtitles | أُخبرت أنّ واحداً من الضحايا كان ميتاً تماماً في موقع الحدث ... أما الآخر |
Efendim, olay yerinde emniyet sağlanmaya çalışıldı... | Open Subtitles | سيدي، العميل الذي في موقع الحدث ...أمن الهدف |
Şimdi bir kamyonun Sinagawada'da bir binaya daldığı sahnedeyiz. | Open Subtitles | نحن في موقع الحدث حيث إصطدمت شاحنة بمبنى في (شينيجاوا) |
Şimdi bir kamyonun Sinagawada'da bir binaya daldığı sahnedeyiz. | Open Subtitles | نحن في موقع الحدث حيث إصطدمت شاحنة بمبنى في (شينيجاوا) |
Efendim, olay yerinde emniyet sağlanmaya çalışıldı... | Open Subtitles | سيدي، العميل الذي في موقع الحدث ...أمن الهدف |
- SRU olay yerinde. | Open Subtitles | وحدة القوات الخاصة في موقع الحدث |
"...olay yerinde anlattıklarına göre tren istasyona yaklaşırken kendisini trenin altına atmadan önce adamın son sözleri 'haklıyım.' olmuş." | Open Subtitles | اللذي تمت مقابلتهم في موقع الحدث قالو بأن آخر كلمات الرجل أثناء ركضه بإتجاه القطار القادم ...كانت |
Ekibimizin yaptığı ön çalışmayla eşleşen birkaç görgü tanığının da ifadeleriyle olay yerinde önemli bir kişinin varlığını tespit ettik. | Open Subtitles | علي الجريمة، وكذلك نتائجناالأوليةعلىأنهم... شاهدوا بشكل إيجابي شخص واحد في موقع الحدث. |
Polis Markovich olay yerinde. | Open Subtitles | الضابط (ماركوفيش) في موقع الحدث |