Böyle bir gemiye düşmeden önce ben bir prenstim, çoğu yönden sizden farkım yoktu. | Open Subtitles | قبل أن أسافر في سفينة كهذه كنت الأمير، في نواح كثيرة لا أختلف عنك |
Birçok yönden bana benzese de, benim gibi taşkın değil. | Open Subtitles | انها ذكية جدا وعلى الرغم من أنها تشبهني في نواح كثيرة |
Ahtapotlar, sümüklüböcekler ve salyangozlar gibi yumuşakçalardan olsa da bir çok yönden bize daha çok benzerler. | Open Subtitles | بالرّغم من أنّ الأخطبوط رخويّ مثل الرخويات و القواقع، في نواح كثيرة يبدو انه أكثر شبها بنا، |
Bu durum, benim için Her anlamda çok zor bir geçişti. | TED | لقد كان هذا تحولا قويا جدا بالنسبة لي في نواح كثيرة. |
Her anlamda iyi ve cömert biridir. | Open Subtitles | في نواح كثيرة، جدا نوع وسخية... |
Ve bence birçok şekilde dayanıklılık fikri sürdürülebilirlik fikrinden daha yararlı bir kavram. | TED | وأعتقد ، في نواح كثيرة ، أن فكرة المرونة هي مفهوم أكثر فائدة من فكرة الاستدامة. |
Aslında, yeteri derecede şaşırtıcı ki birçok şekilde iyi tarafı var. | TED | حسنا، ومما يثير الدّهشة، أنها تصلح في نواح كثيرة. |
Frankenstein'da, Shelley öyle bir yaratık yaratıyor ki yaratıcısından daha bile insancıl oluyor bir çok yönden. | Open Subtitles | التي ، في نواح كثيرة، هو أكثر إنسانية منه هو . الآن ماذا يحاول ان يقول شيلي ؟ |
Avril Lavigne birçok yönden Alanis Morissette'nin genç hâli. | Open Subtitles | أفريل لافين، في نواح كثيرة، هو الشاب ألانيس موريسيت. |
Giyim her zaman birçok yönden kişisel iletişim tarzımız olmuştur. | Open Subtitles | لقد كان دائما الاتصال الشخصي لدينا في نواح كثيرة. |
Bir çok yönden, bana eski Escort Cosworth'ü hatırlatıyor. Mükemmel bir arabaydı. | Open Subtitles | في نواح كثيرة، وهذا يذكرني من مرافقة كوزوورث القديم، والتي كانت سيارة كبيرة. |
Bu iyimserliğin var olmasının bir sebebi insanların söylemlerinin tam tersine çoğu Mısırlının meselelerin birçok yönden gerçekten değiştiğini düşünmelerindendir. | TED | سبب واحد لوجود هذا التفاؤل هو أنه بسبب عكس ما قاله عديد الأشخاص، معظم المصريين يعتقدون أن الأمور قد تغيرت فعلا في نواح عديدة. |
Pek çok yönden seni kıskanıyorum. | Open Subtitles | في نواح كثيرة، وأنا كنت الحسد. |
Ve o ilk Homo sapien'ler bizden çok da farklı değillerdi - birçok yönden bizimle aynıydılar. | Open Subtitles | وذلك الانسان العاقل الأول - كان لا يختلف عنا في نواح كثيرة كان نفسه. |
Bir çok yönden, inancım daha da güçlendi. | Open Subtitles | في نواح كثيرة، وأصبح إيماني أقوى. |
Birçok yönden kendimi Dr. Reichs gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر في نواح عديدة أنّي يُمكن أن أكون الد. (رايكس). |
Her anlamda. | Open Subtitles | في نواح كثيرة |
Ve öyle olunca, birçok şekilde, evet. | Open Subtitles | و لذلك , في نواح ٍعدة , أجل |