ويكيبيديا

    "في هذا البلد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bu ülkede
        
    • Bu ülkedeki
        
    • bu ülkenin
        
    • bu şehirde
        
    • bu ülkedesin
        
    • Bu lanet ülkede
        
    Bu, sadece bu ülkede 4 milyar saatin boşa gitmesi demek. TED ان هذه ال4 مليارات ساعة التي تهدر في هذا البلد فحسب
    Örneğin bu ülkede hapsedilme oranı, hapishane nüfusu 1980'den beri dörde katladı. TED مثالاً، معدل الحبس، فعدد سكان السجون في هذا البلد تربع منذ ١٩٨٠
    Eğer kalp krizine kadar beklersek, bu ülkede her yıl 1.1 milyon insanı kalp hastalığına kurban etmemiz gerekir. TED لو إنتظرنا حتى تحدث النوبة القلبية، لضحينا بـ 1.1 مليون شخص كل عام في هذا البلد بسبب مرض القلب.
    Hatta Y kuşağı Bu ülkedeki en geniş ve en kapsamlı yetişkin popülasyonu. TED في الحقيقة، يعد جيل الألفية أكبر السكان البالغين وأكثرهم تنوعًا في هذا البلد.
    Bu ülkedeki hiç kimse kanundan güçlü olmamalı. Düzen böyle sağlanır. Open Subtitles يجب ألاّ يكون أي مدني أقوى من القانون في هذا البلد
    Bizim Tanrımız değil, ama bu ülkenin insanları kendi tanrıları olarak inanıyor. Open Subtitles هذا ليس ربّنا، بل ربّهم ربّهم الذي يؤمنون به في هذا البلد
    1940'dan beri bu ülkede adam akıllı bir animasyon filmi yapılmadı. Open Subtitles لم يُصنع فيلم كرتوني لائق في هذا البلد منذ قرابة الـ1940.
    bu ülkede saldırıya maruz kalabilecek kaç tane nükleer güç santrali bulunuyor? Open Subtitles كم من المفاعلات النووية في هذا البلد يمكنها أن تكون عرضة لهذا؟
    bu ülkede her gün ortalama 125 kişi araba kazalarında ölüyor. Open Subtitles حوالي 125 شخصا يموتون بحوادث مرورية كلّ يوم في هذا البلد.
    Başkan Obama bu ülkede ırkçılıkla ilgili bir münazara sözü verdi. Open Subtitles إن الرئيس أوباما قد وعد بمناقشة القضايا العرقية في هذا البلد
    bu ülkede öğretmenlere nasıl bu kadar az maaş verilebiliyor? Open Subtitles كيف يُمكننا دفع مرتبات قليلة للمعلمين في هذا البلد ؟
    " bu ülkede tercih, sağ kanat kuvvetlerinin saldırısı altında." Open Subtitles الاخيار يتعرض للهجوم من قبل القوى اليمينية في هذا البلد
    O zaman bu ülkede iç hava kalitesi üzerine yapılan tek çalışma R.J. Reynolds Tütün Şirketi tarafından finanse ediliyordu ve iş yerindeki sigara dumanının zararsız olduğunu kanıtlamak içindi. TED العمل الوحيد الذي تمّ عن نوعية الهواء الداخلي في هذا البلد آنذاك كان برعاية شركة ر.ج. رينولدز للتبغ، وكان ليثبت أنه لا توجد خطورة من التدخين السلبي في أماكن العمل.
    bu ülkede, çalınmış malları kabul ettiğiniz zaman, dava edilmiyor musunuz? TED في هذا البلد ، إذا كنت تتلقى بضائع مسروقة ، وأنت لم تحاكم؟
    bu ülkede, 24000 kadar çok sayıda Kanadalılar önlenebilir tıbbi hatalar sonucu ölmektedir. TED في هذا البلد, ما يصل الى 24,000 كندي يموتون بسبب الأخطاء الطبية التي لربما امكن تفاديها.
    Sanırım Bu ülkedeki her türlü özel grubu kızdırmanın bir yolunu buluyorsun. Open Subtitles أعتقد بأنكِ أستطعتي أن تجدي طريقة لإهانة جميع المنظمات في هذا البلد
    Mall, Bu ülkedeki muhalefet için en büyük yurttaş sahnesidir. TED المول هو أعظم ساحة مدنيّة في هذا البلد للمعارضة.
    İnanıyorum ki, hepimiz Bu ülkedeki sağlık hizmeti adına bir hayale sahibiz. TED وأعتقد أن لدينا جميعا رؤية للرعاية الصحية في هذا البلد.
    Bu ülkedeki antibiyotik ilaçların yarısının insanlara degil, hayvanlara verilmesi gibi. TED إن نصف المضادات الحيوية في هذا البلد تُجرّب على الحيوانات لا على البشر
    bu ülkenin en prestijli askeri akademisinde eğitim alma onuruna sahip oldum. Open Subtitles كان لدي الشرف للخدمة في أحد أرقى الأكاديميات العسكرية في هذا البلد
    bu şehirde akıl hastalığı hakkında bir damga var. Open Subtitles هناك وصمة عار في هذا البلد بشأن الأمراض العقلية
    Düşüncelerin böyleyken neden hala bu ülkedesin? Open Subtitles لماذا تظلين في هذا البلد طالما كان هذا هو ما تعتقدينه فينا؟
    Benito, Bu lanet ülkede 6 milyon işsiz var. Open Subtitles بينيتو، هناك ستة ملايين عاطل عن العمل في هذا البلد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد