Lütfen Müdür Joo'nun Bu konuda sesini yükseltmesine anlayış gösterin. | Open Subtitles | أرجوا منك أن تتفهم نبرة المفوض الحادة في هذه المسألة |
Bu konuda tartışmanın faydasız olduğuna sizi temin ederim. | Open Subtitles | اؤكد لك بان اي نقاش في هذه المسألة سيكون عقيما. |
CIA'ye hoş geldin. Pekala, Bu konuda aldığınız istihbaratlar yanlış gibi. | Open Subtitles | مرحبا بك في عالم وكالة المخابرات المركزية حسنا، لقد أخطأت إستخباراتك في هذه المسألة |
İtiraz ediyorum! Tanığın bu konudaki görüşlerinin davayla ilgisi yok. | Open Subtitles | اعتراض رأي الشاهد غير مهم في هذه المسألة |
bu konudaki eylemleriniz ortaya çıkmadan önce olmayacak. | Open Subtitles | لن يطول الأمر حتى تخرج أفعالك في هذه المسألة إلى النور. |
Ama bu meseledeki sabrım taşmaya başladı. | Open Subtitles | لكن صبري بدأ ينفذ في هذه المسألة |
Ve oradaki bazı dini kitaplara göre sizin Bu konuda karar verme yetkiniz olmadığı çok açık. | Open Subtitles | والبعض من هذه الكتب يحتوي على قانون إكليروسيا وطبقاً لتلك الكتب,لا تملك السلطة للحكم في هذه المسألة |
Belki de Bu konuda Bay Cromwell altından kalkamayacağı bir işi üstlendi. | Open Subtitles | ربما ، في هذه المسألة اللورد كرومويل قد تجاوز حدوده |
Bu konuda da çok yardımı olacak yeni bir strateji uyguluyorum zaten. | Open Subtitles | انا بالفعل نفذت استراتيجية جديدة والتي اعتقد انها سوف تساعد كثيراً في هذه المسألة |
Elimde müvekkilimin Bu konuda masumluğunu açıklayabilecek bir kanıtım var. | Open Subtitles | لديّ في حوزتي قطعة دليل التي قد تنطق ببراءة موكلي في هذه المسألة |
O zaman Bu konuda size yardım etmeyi önerebilirim. | Open Subtitles | إذاً, انا سوف اقترح نفسي كميسر في هذه المسألة. |
Hazırlıklar devam ediyor. Hükümet Bu konuda sıkı bir karar verdi. | Open Subtitles | تحضيرات الظهور جارية الحكومة أتخذت قرار حاسم في هذه المسألة |
Albay, Bu konuda söz sahibi olduğunuzu sanmıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أيها العقيد، لا أظن لديك الصلاحية في هذه المسألة. |
Bu konuda tasalanmak artık senin işin değil. | Open Subtitles | لم تعد وظيفتك بعد الآن لتقول رأيك في هذه المسألة |
Bu konuda, onun bir söz hakkı bulunmuyor. | Open Subtitles | وهو لم يحصلوا على أي رأي في هذه المسألة. |
bu konudaki yardımın için çok teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً على مساعدتك لنا في هذه المسألة |
Bay Merrick, bu konudaki yardımınız çok kıymetli. | Open Subtitles | سيد (ميرّيك) ، مساعدتك في هذه المسألة ... لاتقدربثمن... |
Krallık'ın bu meseledeki kararı kesindir. | Open Subtitles | قرار التاج في هذه المسألة محسوم |
Tallmadge bu meseledeki kararın şu geçtiğimiz birkaç aydaki yargı gücünü gösteriyor. | Open Subtitles | تلمدج) ، حكمكَ في هذه المسألة) يدل على حكمكَ في الأشهر العديدة الماضية |