Birden daldığımız için kusura bakmayın. Bu bölgedeki televizyon arızalarını denetliyoruz. | Open Subtitles | مرحبا ومتأسفين لدخولنا هكذا نحن فريق الإصلاح التلفزيوني في هذه المنطقة |
Bu bölgedeki tek kantin, erzak aramaya çıkmaktır. | Open Subtitles | المطعم الوحيد في هذه المنطقة يبحث عن المؤن |
Bu alanda birkaç tane var ama bütün bölgede 700 kadar bulunur. | Open Subtitles | في هذه المنطقة هناك حفنة ، لكن عبر المقاطعة هناك تقريبا 700 |
Sadece Bu alanda bir kapanışa ihtiyacın var. | Open Subtitles | ببساطة تحتاج إنسداد في هذه المنطقة بالضبط |
bu bölgede avcılar, kanunlara göre sadece geleneksel metodlarla avlanabiliyor. | Open Subtitles | في هذه المنطقة , ينصُّ القانون على أنَّ الصيادين يجبأنيستخدمواالطُرُقالتقليديةفقط. |
Geçtiğimiz 3 hafta boyunca bu civarda salıverilen bazı kişiler var. | Open Subtitles | اذا, قمنا باطلاق سراح بعض المساجين من السجن في هذه المنطقة |
Yılın bu döneminde hamam böcekleri bu bölgeye gelirler. | Open Subtitles | الصراصير مشتركة في هذه المنطقة في هذا الوقت من السنة. |
Bu bölgedeki bütün jetonlu telefonları kontrol edin. | Open Subtitles | إفحص جميع الهواتف العمومية في هذه المنطقة |
Bu bölgedeki mahalleler ve vatandaşlar şehirdeki en fakir olanlar. | Open Subtitles | ..لأن الأحياء السكنية في هذه المنطقة تُعدُّ من الأفقر في مدينتنا |
Aynı zamanda, Bu bölgedeki fahişeleri hedef alan bir seri katil olduğu da bir gerçek. | Open Subtitles | ، و هي حقيقة أيظا على كل حال أن هناك سفاح يستهدف المومسات اللواتي . يَعْملنَ في هذه المنطقة |
Bu bölgedeki diğer tüm erkeklerin şehire taşındıklarını unutmuşlardı. | Open Subtitles | لقد نسوا أن كل الرجال الآخرين في هذه المنطقة كانوا قد انتقلوا إلى المدينة |
Bu harita onun yerini gosteriyorsa o zaman, Bu alanda yasiyor olmali. | Open Subtitles | إن كانت هذه الخريطة تشير إليها، فنفهم من ذلك أنها تقيم في هذه المنطقة. |
Jumper'ın Bu alanda olduğundan artık eminiz. | Open Subtitles | ونحن نعلم الآن بشكل مؤكد أن المركبة الطائرة موجودة بمكان ما في هذه المنطقة |
Bu alanda bir daha ortaya çıkmayacaklar. | Open Subtitles | لا يبدو أنهم يتواجدون في هذه المنطقة بعد الآن |
Siz polislerden kaç taneniz daha önce bu bölgede bulundunuz? | Open Subtitles | كم منكم ضباط وقد تم في هذه المنطقة من قبل؟ |
bu bölgede üç tane ikinci el dükkanı daha var. | Open Subtitles | هناك أيضًا ثلاث محلات أخرى للبضائع المستعملة في هذه المنطقة |
Buraya gelen adam babasını arıyordu... yaşlı bir adam bu civarda kaybolmuş. | Open Subtitles | رجل أتى إلى هنا يبحث عن والده رجل طاعن في السن تاه في هذه المنطقة |
bu civarda buna benzer bir sürü şeker paketi vardır. Haklısın. | Open Subtitles | هناك كثير من أغلفة الحلوى في هذه المنطقة |
- BM tarafından gönderilen bir özel timiz biz, bayım bu bölgeye yasadışı kimyasal silah depolandığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | وردتنا تقارير وجود سـلاح كيميائي في هذه المنطقة |
İşin trajik kısmı ise, bu hastalık O bölgede hâlâ aktif. | TED | وتتمثل المأساة أن هذا المرض لا زال متفشيًا في هذه المنطقة إلى اليوم. |
Bu çevrede oturmuyorsunuz ama federal görevli olduğunuz için sık sık geliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت لا تعيش في هذه المنطقة لكن كإتحادية المستخدم، عندك سبب للتردّد عليه. |
Ayrıca bu bölgenin iyi eğitim alması yönündeki bağlılığımı köreltmeyecektir... | Open Subtitles | كما أنه لن يضعف التزامي لتحسين التعليم في هذه المنطقة... |
O hâlde Richard Beckham buralarda bir yerde öldürülmüş olmalı. | Open Subtitles | مما يعني ريتشارد باكام " قتل في هذه المنطقة " |