ويكيبيديا

    "في هناك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • içeride
        
    • oraya
        
    • içeri
        
    • Orada bir
        
    • orda
        
    • İçerde
        
    • İçinde
        
    İçeride ona uygun bir hanım olduğunu nereden biliyorsun? Open Subtitles حسنا ، كيف يمكنك أن تعرف أن هناك سيدة في هناك بالنسبة له ؟
    Bir düzine çocuk sığar oraya. Hatta yarısı kaybolur içeride. Open Subtitles هل يمكن أن يكون نصف دزينة الاطفال في هناك.
    İçeride üzerime atlayacak biri var mı? Birkaç saniyen varsa, Cheanie'nin seni neden öpmek istememiş olabileceği ile ilgili bazı düşüncelerim var. Open Subtitles هناك أي واحد في هناك مَنْ يَقْفزُ إلى الخارج عليّ؟
    Söyleyin, güzel bayanlar, aşağıda bir oraya bir buraya koşan iki küçük sevimli fare gördünüz mü? Open Subtitles قولوا لي أيتها السيدات الجميلات هل شاهدتوا فأرين يركضان في هناك بالأسفل؟
    Şimdi oyun bitti. Onu içeri atın. Open Subtitles الآن , اللعنه هو، اللعبة إنتهت إحصلْ عليه في هناك
    Orada bir yerde kötü bir haber olduğunu biliyordum. Open Subtitles عرفت كان هناك البعض الأخبار السيئة في هناك في مكان ما.
    ordaki deri ceketli oğlan orda mı acaba ? Open Subtitles سترة جلدية في هناك معي في وجود وأتساءل؟
    İçeride kolej günlerimden kalma fotoğraflar var. Open Subtitles هناك صور لي التجديف كلية الطاقم في هناك.
    - İçeride çıplak bir fahişe olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أصدق هناك عاهرة عارية في هناك.
    Tamam, peki, acele etmelisiniz çünkü içeride ölüyorum. Open Subtitles حسنا، حسنا، انت يجب امرنا لأنني أموت في هناك.
    İçeride bulunmanın ona herhangi bir yardımı olmaz. Open Subtitles وهي خائفة، ستان. هل يجري في هناك لن يساعد.
    Ama çocuklarım içeride. Open Subtitles لكن اطفالي هم في هناك يحتفلون بعيد ميلادهم
    Cutler, içeride çalan başka bir telefon var. Open Subtitles كاتلر ، وحصلنا على هاتف آخر رنين في هناك.
    Kaptu açıp içeride neler olduğuna bakalım. Open Subtitles موسيقى البوب ? في غطاء محرك السيارة, ونرى ما يطرق حولها في هناك.
    Bak, içeride birçok yaralı var. Open Subtitles انظروا، هناك الكثير من الناس يصب في هناك.
    Bu sadece kadını onun oraya koyduğunu gösterir. Open Subtitles ذلك يشير ضمنا إلى أنّ هو فقط كان الواحد الذي وضعها في هناك.
    Geçen hafta, ondan saklanmak için Tuvalet kabinine saklandım oraya girdiğimde halihazırda Open Subtitles للإبتِعاد عنها، وكان هناك ثلاث نِساءِ أخرياتِ في هناك.
    Ve sonra sen içeri dalıp Frank'i bir güzel korkutacaksın. Open Subtitles وبعد ذلك تُدينُ في هناك ويَعطي فرانك a خوف جيد.
    Orada bir sürü boş yer olduğu kesin. Open Subtitles وبطبيعة الحال، هناك الكثير من المساحة الفارغة في هناك.
    Yani burada dışarda olacaksın, ve bende içerde yanlız olacam ? Open Subtitles لذا أنت سَتصْبَحُ خارج هنا، وأنا سَأكُونُ في هناك لوحده؟
    Arabanın içinde hareketlerimi yapamıyorum. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ أعْمَلُ أيّ حركاتِي في هناك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد