Gecikmeleriniz yüzünden Amerikalılar ile zor duruma düştüm. | Open Subtitles | تأخيّرك أدخلني في وضع سيء مع الأميركيين |
Gecikmeleriniz yüzünden Amerikalılar ile zor duruma düştüm. | Open Subtitles | تأخيّرك أدخلني في وضع سيء مع الأميركيين |
Kötü durumda olduğunu biliyordu ama bahsettiğimiz şey Tanrı ya da başka bir şey değildi. | Open Subtitles | كان يعرف انه في وضع سيء وليس كأننا نتحدث عن الرب أو شيء كهذا وقد اخبرته ان يستمع لصافرات السيارات |
Şahsi görüşüm, adam çok Kötü durumda. | Open Subtitles | شخصياً، أعتقد ان الرجل في وضع سيء جيداً |
Gel buraya bakayım. Senin yüzünden kötü oldum. | Open Subtitles | تعالي هنا وجدتني في وضع سيء |
Senin yüzünden kötü oldum | Open Subtitles | وجدتني في وضع سيء |
Amelia çok Kötü durumda. | Open Subtitles | أميليا في وضع سيء |
- Hayır. - Kötü durumda. | Open Subtitles | -هي في وضع سيء |