Madem Utah'daki paradan haberiniz var, o zaman neden bize ihtiyacınız olsun ki? | Open Subtitles | إذا كنت تعلم عن المال في يوتاه لماذا تحتاجنا؟ |
Utah'daki adamlarımız geri geldi ve NASA'ya fırlatmayı tavsiye etti. | Open Subtitles | موظفيننا في يوتاه عادوا, وأوصوا ناسا بالإطلاق |
Utah'daki bütün kızların mormon mezhebinden olduğunu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تظن أن كل البنات في يوتاه راهبات؟ |
Utah'a inenlere ateş ediyorlar. | Open Subtitles | يطلقون النار على الشباب الذين يهبطون في يوتاه |
Ve Utah'a indirme yapan çocuklara ateş ediyorlar. | Open Subtitles | يطلقون النار على الشباب الذين يهبطون في يوتاه |
Utah'da pek fazla su yok. | Open Subtitles | حسناً.لا يوجد هناك الكثير من المياه في يوتاه |
Ana adayımızı Salt Lake City Utah'da bulunan Myriad Genetics olarak belirledik. | TED | كان المرشح الرئيسي للمقاضاة هي Myriad Genetics و هي شركة في مدينة سولت لاك، في يوتاه |
Utah'ta işimizi hallederken... | Open Subtitles | حتى أن ننتهي في يوتاه لنعمل ما علينا عمله |
Utah'daki para umrumda değil! | Open Subtitles | لا اهتم بالنقود الموجودة في يوتاه |
Utah'daki bilgisayarlar umurumda değil. | Open Subtitles | لا أبالي إطلاقاً بالحواسيب في يوتاه. |
- Utah'daki kuzenimi hatırladın mı? | Open Subtitles | لكنني احتجت مشورتك. تتذكر قريبي في "يوتاه"، |
Utah'daki işi benim yüzümden kabul etmiyorsan hata ediyorsun. | Open Subtitles | إن كنت لن تقبل بتلك الوظيفة في "يوتاه" بسببي، فأنت ترتكب خطأً. |
Albay! Utah'daki çocuklar, siz uyanık mısınız? | Open Subtitles | حضرة العقيد، هل ما زلتم في (يوتاه) مستيقظين؟ |
Ve eğer öyleyse, Meksika'ya gidişimiz için gereken Utah'daki parayı öğrenmesi an meselesi. | Open Subtitles | إن كان هذا صحيحاً فإنها مسألة وقت قبل أن يعرف بأمر النقود في (يوتاه) طريقنا إلى المكسيك |
Eğer böyleyse, paranın Utah'da olduğunu ve Meksika'ya gittiğmizi öğrenmesi an meselesi. | Open Subtitles | إذا كان ذلك صحيحاً ، فإنها مسألة وقت "قبل أن يكتشف ذلك المال في "يوتاه و يكتشف بعدها طريقنا إلى المكسيك |
Hiç uğraşma çünkü Utah'da sekiz senelik bir kız arkadaşım var. | Open Subtitles | لا تتعبي نفسك , لان لدي خليلة من ثماني سنوات في "يوتاه" |
- Grover, Utah'da doğdum. | Open Subtitles | إنني قد ولدت في جوفر في يوتاه |
İlk harcama Newport Beach'te yaptırılan maniküre ait, diğeri de iki dakika sonra Utah'ta bir benzin istasyonunda yapılmış. | Open Subtitles | أحدهما لشراء "طلاء أظافر" في (شاطئ نيوبورت) و الأخرى في محطة وقود في (يوتاه) خلال حوالي دقيقتين بعدها |
Utah'ta, soyadı Güvercin olan 14 kişi var. | Open Subtitles | هناك 14 شخصاً لديهم كلمة "حمام" في إسمهم في (يوتاه) |