Yeni tanıştığım biri için lokantanın geleceğini riske atmaya değmez. | Open Subtitles | لا يستحق أن أخاطر بمستقبل المطعم مقابل شخصٍ قابلته للتو |
- Yeni tanıştığım bir erkeğe sorabileceğim tür bir şey değil. Nedensellik zincirini değerlendirmemiz gerek. | Open Subtitles | إنه فحسب ليس من النوع الذي تطلبه من شاب قابلته للتو أظن أن من واجبنا هنا تفحص سلسلة السببية |
Evet, benim tarzım değil ama eğer ben de etrafta dolaşıp Yeni tanıştığım çocuklara, ben patlıcanım desem ben de duvarlarımı bu renge boyardım. | Open Subtitles | أه , نعم , انها ليست مشكلتي ولكن , مهلا , إذا ركضت نحو كل شاب قابلته للتو وقلت بأنني مجرد باذنجان |
- Ama daha yeni tanıştın. - Hayır, o benimle yeni tanıştı. | Open Subtitles | لقد قابلته للتو - لا، هو من قابلني للتو - |
- Daha yeni tanıştın. - Hiç fark etmez. | Open Subtitles | لقد قابلته للتو - هذا لا يهم - |
Onunla yeni tanıştım. Ne söylememi istiyorsun? | Open Subtitles | قابلته للتو , ماذا تريد منى أن أقول ؟ |
Bir arabada oturup yeni tanıştığın bir adama straddle? | Open Subtitles | و تمتطين رجلاً قابلته للتو, حسناً؟ |
Neyse ki iznine ihtiyacım yok, Yeni tanıştığım adam. | Open Subtitles | من الجيّد أننى لا أحتاج إلى إذنك أيها الشاب الذي قابلته للتو. |
Neyse ki iznine ihtiyacım yok, Yeni tanıştığım adam. | Open Subtitles | من الجيّد أننى لا أحتاج إلى إذنك أيها الشاب الذي قابلته للتو. |
Genellikle Yeni tanıştığım biriyle asla çıkmam. | Open Subtitles | ليس من عادتي الخروج مع شخص قابلته للتو |
Yeni tanıştığım birini yargılayamam. | Open Subtitles | لا أستطيع الحُكم على رجل قابلته للتو |
Yeni tanıştığım biriyle seks yapmam. | Open Subtitles | أُمارس الجنس مع شخص قابلته للتو |
Onunla daha yeni tanıştın. Ondan hoşlanıyorum. Ve sevişmeyi seviyorum. | Open Subtitles | قابلته للتو - يعجبني وأحب العلاقات - |
- Daha yeni tanıştın. | Open Subtitles | -لقد قابلته للتو |
- yeni tanıştım. | Open Subtitles | -لقد قابلته للتو. |
Daha yeni tanıştığın biri mi? | Open Subtitles | الشخص الذي قابلته للتو |