tanıştığın o dürüst adam pek de dürüst değilmiş, değil mi? | Open Subtitles | الرجل المهذب الوحيد الذي قابلتيه لم يكن مهذباً كلية, أليس كذلك؟ |
Didi, Raj Avrupa'da tanıştığın kişi değil mi? | Open Subtitles | ديدي، هل راج، الواحد الذى قابلتيه في أوروبا؟ |
Demek istedigim, düşün ki bu seyahatte tanıştığın birine aşık oldun. | Open Subtitles | أعني، تخيّلي بأنّك أحببت شخصا ما قد قابلتيه في الرحلة هنا... |
Yenge, Kont Cavriaghi Milano'dan geldi. Onunla, Palermo'da tanıştınız, generalle birlikte gelmişti. | Open Subtitles | خالتي، هذا الدون "كافرياجي" من "ميلان" لقد قابلتيه من قبل في "باليرمو" |
Onunla ilk olarak nasıl tanıştınız? | Open Subtitles | كيف قابلتيه لأول مرة ؟ |
Onunla tanıştın ve şu an kendini değersiz hissediyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنته قابلتيه وفورا شعرتى أنه لا يستحق,أهذا صحيح؟ |
Dur yahu, tanışmıştın onunla. | Open Subtitles | -لنْ تعلمي من هو . إنتظري, لقد قابلتيه, والدي. |
Didi, Raj Avrupa'da tanıştığın kişi değil mi? | Open Subtitles | ديدي، هل راج،هو الفتى الذى قابلتيه في أوروبا؟ |
Bilirsin, geçen gece barda, tanıştığın yakışıklı ve komik genç. | Open Subtitles | أتعلمين, الفتى المرح ذو المظهر الجيد الذى قابلتيه فى الحانة ليلة أمس |
Söylesene, çöpçatanlık sitesinden tanıştığın çocuktan ne haber? | Open Subtitles | وماذا عن الشاب الذي قابلتيه على موقع المواعدات؟ |
Barda tanıştığın bir adam için tüm hayatını bir kenara mı atacaksın? | Open Subtitles | تقلبين كامل حياتك من اجل رجل قابلتيه في حانة؟ |
Neyden bahsediyorsun sen? Barda o gece tanıştığın adamla aynı adamım. Sadece sandığından başka bir mesleğim var. | Open Subtitles | ماذا تتحدثين عن, انا نفس الشخص الذى قابلتيه هذه الليله فى البار, فقط لدى وظيفه مختلفه |
Gezintide tanıştığın, rastgele dönüştüremeyeceğin bir polis dışında. | Open Subtitles | بجانب, لا يمكنك ان تحولي اي شرطي عشوائي قابلتيه اثناء تجوالك |
Onunla tanıştın, ve sana aşık olduğunu söyledi ve ilk seferinde nasıl hissedeceğinden, emin değilken , çok yakında onun şu ana kadar tanıştığın kişilerin en iyisi olduğunu fark ettin? | Open Subtitles | وبينما لم تكوني متأكدة من مشاعرك في البداية أدركتي سريعاً أنه أفضل رجل قابلتيه في حياتك؟ |
Bunu söylemeyecektim. Onunla nerede tanıştınız? | Open Subtitles | . لن أقول ذلك أين قابلتيه ؟ |
Orada mı tanıştınız? - Hayır. | Open Subtitles | أهناك حيث قابلتيه ؟ |
Biliyordum! Bu çok önemli! Ne zaman, tanıştınız? | Open Subtitles | عرفت ذلك ، متى قابلتيه ؟ |
- Peki, Londra'da mı tanıştınız? | Open Subtitles | -حسنا اذن.. هل قابلتيه هنا في لندن؟ |
Yani gizli görevde. Onunla nerede tanıştın, burada mı yoksa başka ülkede mi? | Open Subtitles | إذاً لقد كان متخفي، أين قابلتيه هُنا أم فى الخارج؟ |
Onunla tanıştın. | Open Subtitles | لقد قابلتيه توا |
Hayır. Limuzin sürüyor. Valentino'nun önünde tanışmıştın. | Open Subtitles | كلا انه سائق ليموزين قابلتيه أمام "فالنتينو" |
Ve daha sonra, ona Moss Hart hakkında konuşurken, dedim ki,... ...tanıştığınız zaman onun kim olduğunu biliyor muydunuz, | TED | ومن ثم قلت أنا، آه، لقد كانت تتحدث عن موس هارت، تعلمين، عندما قابلتيه كنت قد عرفتي أنه هو، |