ويكيبيديا

    "قابلتِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tanıştın
        
    • tanıştınız
        
    • tanışmış
        
    • karşılaştın
        
    • tanışmışsın
        
    • görüştün
        
    • tanıştığın
        
    • tanıştığını
        
    • tanışmışsınız
        
    • buluştun
        
    • tanışsaydın
        
    • tanış
        
    • tanışmıştın
        
    Devam et. Adamla tanıştın. Ne olmuş ona? Open Subtitles إذن قابلتِ ذلك الرجل هيا، إذن قابلتِ ذلك الرجل
    - Yazarımız Eddie'yle tanıştın. - Evet. Dondurma ve pasta? Open Subtitles ـ قابلتِ كاتبنا العظيم إيدي ـ أجل، آيس كريم وكعك ؟
    Yani son görüştüğümüz zamandan beri, "sen ve o" olarak tabir ettiğin bir adamla tanıştın. Open Subtitles آسف، منذ رأيتكِ آخر مرة قابلتِ شخصاً كوّنتِ معه علاقة؟
    Yani, hiç sizi öldüreceğini düşündürecek kadar, çekici biriyle tanıştınız mı? Open Subtitles هل قابلتِ شخصاً حيث كان الانجذاب شديدللغاية, لدرجة أنكِ شعرتِ أنه سيقتلكِ؟
    Sadece onun seni hak ettiğinden emin olmaya çalışıyorum. Biriyle tanışmış olman harika. Open Subtitles أنا أتمني فقط أن يكون مناسباً لكِ أعتقد أنه من الرائع أنكِ قابلتِ شخص ما
    En yakın arkadaşının oğluyla Kopenhag'da karşılaştın ve yemek yediniz. Open Subtitles إنك قابلتِ إبن أفضل أصدقائك في كوبنهاغن وتناولوا العشاء معًا
    İlk kez bir erkekle 15 dakika önce tanıştın. Open Subtitles لقد قابلتِ أول رجل في حياتكِ منذ حوالي ربع ساعة
    Yani, sokakta bir gayle tanıştın ve böylece şık giyinmeyi öğrendin öyle mi? Open Subtitles إذن قابلتِ رجل شاذ في الشارع وهكذا أصبحتِ عصرية؟
    Bugün süpermarkete tekrar gittim. Bunu annemle tanıştın olarak alıyorum. Open Subtitles عدت للسوق اليوم أتفهم من هذا أنكِ قابلتِ أمي
    Yeni İspanyolca hocası ile tanıştın mı? Open Subtitles هل قابلتِ مُدرسة اللغة الإسبانية الجديدة ؟
    Çok kısa bir zamanda o kadar çok insanla tanıştın ki, kim olsa kafası karışırdı. Open Subtitles لقد قابلتِ الكثير من الناس في وقت قصير لاشك أن الأمر التبس عليكِ
    Hiç arkadaşlarıyla tanıştın ya da telefon konuşmasını duydun mu? Open Subtitles هل قابلتِ من قبل أي من أصدقائها أو سمعتي مكالمة هاتفية تُجريها؟
    Her yere gittin, herkesle tanıştın o çalkantılı yüreğinin istediği her şeyi yaptın. Open Subtitles ذهبتِ إلى كل مكان، قابلتِ الجميع... فعلتِ كل ما يرغب فيه قلبكِ الهائجِ.
    Ön adım var mıy-- Tabii ki bir ön adım var! Ön adı olmayan biriyle tanıştınız mı hiç? Open Subtitles طبعاً لدي أسم أول, هل قابلتِ مرة شخصاً ليس لديه ذلك؟
    Ayrıca ifadenize göre onunla tanıştınız... Open Subtitles أدليتِ فى شهادتك أيضا أنكِ قابلتِ هذا الشخص ...
    Karımla tanışmış mıydı... eski karımla, Eleanor O'Connor? Open Subtitles هل سبقَ و قابلتِ زوجتي... .. زوجتي السابقة.
    Noryangjin'in tuvaletinde bir sapıkla mı karşılaştın? Open Subtitles هل قابلتِ منحرف في حمامات النوريانغ جين؟
    - Şey, bakıyorum David'le tanışmışsın. - Evet, kesinlikle öyle. Open Subtitles ــ أرى بأنك ِ قابلتِ ديفيد ــ نعم ، بالطبع
    Onunla bu hafta 3 defa görüştün. Open Subtitles لقد قابلتِ الرجل ثلاث مرات خلال الاسبوع الماضي
    Ben başka bir yere gideceğim için ve sen de başkasıyla tanıştığın için ilişkiyi sonlandırdığını söylemiştin. Open Subtitles أنكِ تُنهين العلاقة لأنني كنت مسافرًا ولأنكِ قابلتِ شخصًا آخر
    O yüzden dinle, asil olanı yap ve ona başka birisiyle tanıştığını söyle. Open Subtitles لذا, اسمعي افعل الشئ الصحيح وقومي بإخباره أنّكِ قابلتِ شخصاً آخر
    Görüyorum ki, yeni şefimiz Rodrigo'yla tanışmışsınız bile. Open Subtitles أرى بأنكِ بالفعل قد قابلتِ قائدنا الجديد رودريغو
    Bana dürüstçe cevap ver. Kiminle buluştun? Open Subtitles توقفي عن الكذب وأخبريني من قابلتِ بالأمس؟
    Eğer İsa ile tanışsaydın adama eşeğini nereye park edeceğini söylerdin. Open Subtitles إن قابلتِ المسيح، ستلقين له محاضرة أين يوقف حماره
    Bi Stig'le tanış, Jamie Oliver'ın yüzünü bile görmek istemezsin. Open Subtitles إذًا قابلتِ (ستيغ) فلن ترغبى بعدها فى مقابلة (جيمى أوليفر)
    Angie, Luke'la tanışmıştın ve tabii ki güzel Paulina Porizkova'yı tanırsın. Open Subtitles مرحباً ، "آنجي" ، لقد قابلتِ "لوك" وبالطبع تعرفين الجميلة "بولينا بوريزكوفا"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد