Devam et. Adamla tanıştın. Ne olmuş ona? | Open Subtitles | إذن قابلتِ ذلك الرجل هيا، إذن قابلتِ ذلك الرجل |
- Yazarımız Eddie'yle tanıştın. - Evet. Dondurma ve pasta? | Open Subtitles | ـ قابلتِ كاتبنا العظيم إيدي ـ أجل، آيس كريم وكعك ؟ |
Yani son görüştüğümüz zamandan beri, "sen ve o" olarak tabir ettiğin bir adamla tanıştın. | Open Subtitles | آسف، منذ رأيتكِ آخر مرة قابلتِ شخصاً كوّنتِ معه علاقة؟ |
Yani, hiç sizi öldüreceğini düşündürecek kadar, çekici biriyle tanıştınız mı? | Open Subtitles | هل قابلتِ شخصاً حيث كان الانجذاب شديدللغاية, لدرجة أنكِ شعرتِ أنه سيقتلكِ؟ |
Sadece onun seni hak ettiğinden emin olmaya çalışıyorum. Biriyle tanışmış olman harika. | Open Subtitles | أنا أتمني فقط أن يكون مناسباً لكِ أعتقد أنه من الرائع أنكِ قابلتِ شخص ما |
En yakın arkadaşının oğluyla Kopenhag'da karşılaştın ve yemek yediniz. | Open Subtitles | إنك قابلتِ إبن أفضل أصدقائك في كوبنهاغن وتناولوا العشاء معًا |
İlk kez bir erkekle 15 dakika önce tanıştın. | Open Subtitles | لقد قابلتِ أول رجل في حياتكِ منذ حوالي ربع ساعة |
Yani, sokakta bir gayle tanıştın ve böylece şık giyinmeyi öğrendin öyle mi? | Open Subtitles | إذن قابلتِ رجل شاذ في الشارع وهكذا أصبحتِ عصرية؟ |
Bugün süpermarkete tekrar gittim. Bunu annemle tanıştın olarak alıyorum. | Open Subtitles | عدت للسوق اليوم أتفهم من هذا أنكِ قابلتِ أمي |
Yeni İspanyolca hocası ile tanıştın mı? | Open Subtitles | هل قابلتِ مُدرسة اللغة الإسبانية الجديدة ؟ |
Çok kısa bir zamanda o kadar çok insanla tanıştın ki, kim olsa kafası karışırdı. | Open Subtitles | لقد قابلتِ الكثير من الناس في وقت قصير لاشك أن الأمر التبس عليكِ |
Hiç arkadaşlarıyla tanıştın ya da telefon konuşmasını duydun mu? | Open Subtitles | هل قابلتِ من قبل أي من أصدقائها أو سمعتي مكالمة هاتفية تُجريها؟ |
Her yere gittin, herkesle tanıştın o çalkantılı yüreğinin istediği her şeyi yaptın. | Open Subtitles | ذهبتِ إلى كل مكان، قابلتِ الجميع... فعلتِ كل ما يرغب فيه قلبكِ الهائجِ. |
Ön adım var mıy-- Tabii ki bir ön adım var! Ön adı olmayan biriyle tanıştınız mı hiç? | Open Subtitles | طبعاً لدي أسم أول, هل قابلتِ مرة شخصاً ليس لديه ذلك؟ |
Ayrıca ifadenize göre onunla tanıştınız... | Open Subtitles | أدليتِ فى شهادتك أيضا أنكِ قابلتِ هذا الشخص ... |
Karımla tanışmış mıydı... eski karımla, Eleanor O'Connor? | Open Subtitles | هل سبقَ و قابلتِ زوجتي... .. زوجتي السابقة. |
Noryangjin'in tuvaletinde bir sapıkla mı karşılaştın? | Open Subtitles | هل قابلتِ منحرف في حمامات النوريانغ جين؟ |
- Şey, bakıyorum David'le tanışmışsın. - Evet, kesinlikle öyle. | Open Subtitles | ــ أرى بأنك ِ قابلتِ ديفيد ــ نعم ، بالطبع |
Onunla bu hafta 3 defa görüştün. | Open Subtitles | لقد قابلتِ الرجل ثلاث مرات خلال الاسبوع الماضي |
Ben başka bir yere gideceğim için ve sen de başkasıyla tanıştığın için ilişkiyi sonlandırdığını söylemiştin. | Open Subtitles | أنكِ تُنهين العلاقة لأنني كنت مسافرًا ولأنكِ قابلتِ شخصًا آخر |
O yüzden dinle, asil olanı yap ve ona başka birisiyle tanıştığını söyle. | Open Subtitles | لذا, اسمعي افعل الشئ الصحيح وقومي بإخباره أنّكِ قابلتِ شخصاً آخر |
Görüyorum ki, yeni şefimiz Rodrigo'yla tanışmışsınız bile. | Open Subtitles | أرى بأنكِ بالفعل قد قابلتِ قائدنا الجديد رودريغو |
Bana dürüstçe cevap ver. Kiminle buluştun? | Open Subtitles | توقفي عن الكذب وأخبريني من قابلتِ بالأمس؟ |
Eğer İsa ile tanışsaydın adama eşeğini nereye park edeceğini söylerdin. | Open Subtitles | إن قابلتِ المسيح، ستلقين له محاضرة أين يوقف حماره |
Bi Stig'le tanış, Jamie Oliver'ın yüzünü bile görmek istemezsin. | Open Subtitles | إذًا قابلتِ (ستيغ) فلن ترغبى بعدها فى مقابلة (جيمى أوليفر) |
Angie, Luke'la tanışmıştın ve tabii ki güzel Paulina Porizkova'yı tanırsın. | Open Subtitles | مرحباً ، "آنجي" ، لقد قابلتِ "لوك" وبالطبع تعرفين الجميلة "بولينا بوريزكوفا" |