Yasal: Kola şişesi. Talep: Bonibon. | TED | قانوني: قارورة كولا غازية الطلبية: شوكولاتة إم أند إمز |
Çok teşekkür ederim. Bir sıcak su şişesi istersin değil mi? | Open Subtitles | شكراً لكِ ، ربما سيروق لكِ عزيزتي قارورة المياه الساخنة هذه ؟ |
Bu dört tabağı sebzelerle donatın, ve elinizdeki en iyi Burgundy şişesini açın, mumları yakın ve o anı kutlayın. | TED | أملأ تلك الأطباق بالخضروات ثم أفتح أفضل قارورة من البورجوندي لديك، قم بإضاءة الشموع وأحتفي بها. |
- Bir kutucuk bile! Sorun yok. Bir şişenin içine mesaj yerleştireceğim. | Open Subtitles | لا بأس سأضع رسالة استغاثة في قارورة |
Bu mikro-girişimcilerin satış ya da kar yapmasının tek yolu seyyar arabalarındaki her şişeyi satmaları. | TED | الآن السبب وراء مقدرة الباعة الصغار على جني الأرباح هي أن عليهم بيع كل قارورة في عربتهم أو مقطورتهم. |
Bildiğim kadarıyla pasta uçuşu, kıç üstü yapışma ve maden suyu şişesi numaralarının hepsi ona ait. | Open Subtitles | السقوط على الأرداف، قارورة الصودا على حد علمي |
Garip bir sorum var. Fosfor şişesi olup olmadığını biliyor musun? | Open Subtitles | سأسألك سؤال غريب ,هل لديكم قارورة من الفسفور ؟ |
Bildiğim kadarıyla pasta uçuşu, kıç üstü yapışma ve maden suyu şişesi numaralarının hepsi ona ait. | Open Subtitles | السقوط على الأرداف، قارورة الصودا على حد علمي |
Üç saat önce, elinde tuttuğun şey soda şişesi ve 25 sentlik paket kağıdıydı. | Open Subtitles | قبل ثلاث ساعات، لقد كانت تلك قارورة 2 لتر من الصودا و 25 سنتاً تكلفة اوراق الديكور |
Ve o su şişesini, ya da her neyse, evinde bırak. | Open Subtitles | ودع قارورة المياة هذة او ايا كانت غدا في المنزل |
Hey, çantamdaki sirke şişesini getirir misin lütfen? | Open Subtitles | هيه .. هل يمكن ان تحضري قارورة الخل من حقيبتي لو سمحتِ ؟ |
O şişenin içindeki gemi gibi. | Open Subtitles | أنه يبدو كسفينة داخل قارورة |
Yani adamımız şişeyi ıskalayan mermiden öldü. | Open Subtitles | إذا رجلنا ميّت برصاصة طائشة أخطأت قارورة المُبيّض |
Adam dolabında neden bir tüp kan saklasın ki? | Open Subtitles | لم سيبقي هذا الرجل قارورة من الدماء بثلاجته؟ |
Şuraya tüpü koyup açmışlar... sonra da hafif bir fitil düzeneği... kapı ve pencereleri de kapatmışlar... ve yaklaşık yarım saat sonra... | Open Subtitles | لقد تركوا قارورة غاز مفتوحة و أشعلوا فتيلاً أغلقوا النوافذ و الباب |
- Sen de lavaboya mı işiyorsun? Evet, bir şişeye ya da paralı makineye işeyecektim ama bu daha medeni geldi. | Open Subtitles | أجل, لقد كنت سأفعلها في قارورة أو في آلة البيع، |
Üzerine herhangi bir bilgi yazılı olan papirüs kağıdı ince bir cam sirke şişesinin etrafına rulo olarak sarılır. | Open Subtitles | تكتب المعلومات على .. رقعة من ورق البردي ثم تُلفّ حول قارورة من .. الزجاج الرقيق مملوء بالخل |
Adli raporumuz bir şişede sanki, yoksa sandık mı demeliyim. | Open Subtitles | تبدو الرسالة الجنائية في قارورة أم أقول في صندق |
Gevşek faturalar, kartlar, matara. | Open Subtitles | أجل دولارات طليقة، أوراق، قارورة ماذا بالضبط يجب أن أبحث عنه؟ |
Onun küçük bir şişeden sıvı içtiğini hiç gördün mü? | Open Subtitles | هل رآه أي أحد يشرب سائلا من قارورة صغيرة؟ |
Evet, buraya geldiğinde adamın üstünde olan cep matarası şu an eşyalarının arasında değil. | Open Subtitles | نعم، الرجل الذي كَانَ عِنْدَهُ a قارورة عليه عندما أصبحَ هنا. هو لَيسَ في ملكيتِه. |
Ve döndüğünde bir şişe de Early Times getir bana, evlat. | Open Subtitles | و أعطني قارورة من ذلك الشراب لأتجرعها أثناء بحثك أيها الصغير |
Ve başta, bunu kavraması oldukça zor bir şey buldum, ama bir yol, ne olduğunu anlamama yardım etti, Koltuğumun yanında bir şişe su gorüyorum, doğru mu? | TED | في البداية، اعتقدت أن هذا صعب بعض الشيء ليتقبله تفكيري، لكن طريقة وحيدة ساعدتني على ذلك، أنا أرى ذلك، لقد جلبت قارورة ماء من مقعدي، صحيح ؟ |
Ama baş yapıt olarak yuvarlak dipli kaynatma imbiği, 5000 ml'lik. | Open Subtitles | لكن الطبق الرئيسي: قارورة ذي قاع مدور للغليان، 5000 ملي ليتر. |