Baş hemşireniz sizin büyük bir ameliyata deliler gibi hazırlandığınızı söyledi. | Open Subtitles | ممرضة رأسكِ قالتْ بأنّك كُنْتَ فقط إِسْتِعْداد لمجنون بَعْض جراحةِ كبيرةِ. |
Annem sevdiğini söyledi. | Open Subtitles | امي قالتْ بأنّك تحَبّها من اجل التحلية. شكراً لك. |
Baba, annem mangalda sosisli sandviç hazırlayacağını söyledi. | Open Subtitles | أَبّ، أمّي قالتْ بأنّك تَشْوى مقانق مقليةَ |
En azından onu seçmek zorundaydım, O senin yapacağını söyledi. | Open Subtitles | على الأقل مش من الضروري أن أَلتقطُها هي قالتْ بأنّك سَتلتقطيها |
Sonra bayan Forman senin bir yumurtaya benzediğini söyledi... ve daha sonra senin kırılmış kafan çöpün içindeydi. | Open Subtitles | وبعد ذلك السّيدة فورمان قالتْ بأنّك بَدوتَ مثل بيضةً وبعد ذلك رَمى رئيسَكَ المُحَطّمَ إلى التهيّجِ. |
- Doris yardım edebileceğini söyledi. | Open Subtitles | دوريس قالتْ بأنّك يُمْكِنُ أَنْ تُساعدَني |
- Doris yardım edebileceğini söyledi. - Pek anlamadım. | Open Subtitles | دوريس قالتْ بأنّك يُمْكِنُ أَنْ تُساعدَني |
Evet, seni hep sahip olmak istediği ablası gibi gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | نعم، قالتْ بأنّك كنت الأخت الكبيرة التي لم تحضى بها ولكن دائما ماكانت تتمناها |
Onu soruşturduğunu söyledi ve herşey adaylığı için tamamdı. | Open Subtitles | قالتْ بأنّك دقّقتَها وكُلّ شيء كَانَ في صالح ان ترشح نفسها |
Babam beni vuran 4 Lords üyesini yakaladığını söyledi. | Open Subtitles | الفرقعات قالتْ بأنّك أصبحتَ أربعة اللورداتِ الذي ضَربَني. |
- Oh, Amanda,bu sabah psikologumla konuşuyordum ve, o senin bunları uydurduğunu söyledi. | Open Subtitles | - أوه، أماندا، أنا كُنْتُ أَتكلّمُ مع ي أَنكمشُ هذا الصباحِ، وهي قالتْ بأنّك كُنْتَ تُسلّطُ. |
- Chase güzellik salonundaki sorun hakkında konuşmak istediğinizi söyledi. | Open Subtitles | - مطاردة قالتْ بأنّك أردتَ الكَلام معي حول المشكلةِ في الحمام المعدني؟ - نعم، ذلك حقيقيُ. |
Onun telefonlarına bakmayacağını söyledi. | Open Subtitles | قالتْ بأنّك لَنْ تَأْخذَ نداءاتَها. |
Biliyorsun ki, annem bile güzel kız yapacağını söyledi. | Open Subtitles | تَعْرفُ، حتى أمّي قالتْ بأنّك تَجْعلُ a بنت جميلة. |
Franny, eskiden öğretmenlik yaptığını söyledi. | Open Subtitles | فراني قالتْ بأنّك كُنْتَ معلّمه. |
Annem insanlara yardım ettiğini söyledi. | Open Subtitles | أمّي قالتْ بأنّك أصبحت تساعد الناسَ. |
- Yalnız olduğunu maddi sıkıntı çektiğini ve uyumakta zorlandığını söyledi. | Open Subtitles | - قالتْ بأنّك كُنْتَ وحيده... وأنك قلقه بشأن المالِ و أنك عندك مشاكل فى نومك |
Çok cici olduğunu söyledi... "Ayak." | Open Subtitles | قالتْ بأنّك جميل جداً... حقيرة |
- Kuzenim girdiğinizi söyledi. | Open Subtitles | - قالتْ بأنّك وَضعتَ في a حمام حارّ. |
Onu öptüğünü söyledi. | Open Subtitles | قالتْ بأنّك قبّلتَها |