Kocasna yemin ettigini ve herkesin buna inanmasn istedigini söyledi. | Open Subtitles | قالتْ بأنّها تُقسمُ لزوجِها. وانها تريد الجميع ان يصدقوا |
Burada buluşacağınızı ve senin... - ...nişanlın olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالتْ بأنّها كَانتْ تَجتمعُ أنت هنا وهي كَانتْ خطيبتَكِ. |
Aradığını söyledim. Burada olmayacağını söyledi. | Open Subtitles | أخبرتُك إنها اتكلمت قالتْ بأنّها لَنْ تَكُونَ هنا |
Otelden kimseyi aramadığını söylemişti. | Open Subtitles | قالتْ بأنّها لَمْ تَتتصل بأي شخص مِنْ الفندقِ. |
Bu sefer gerçekten yapacağını söylemişti. | Open Subtitles | قالتْ بأنّها حقاً سَتَعمَلُ هي هذه الوقت. |
Yankının kendisini rahatsız ettiğini ve yorgun olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالتْ بأنّها استاءت من الصدى وبأنّها كانت مُتعَبَة |
Galiba sizde yaptırdığını söyledi. | Open Subtitles | أعتقد قالتْ بأنّها حَصلتْ عليها في مكانِكَ. |
- Şeytan, doğru. Yirmi yıldır dünyada dolaştığını söyledi. | Open Subtitles | قالتْ بأنّها كَانتْ تَمْشي علي الأرض لـ20 سنةِ |
O da bana evde başka bir kalbin daha atmasını sevdiğini söyledi. | Open Subtitles | وهي قالتْ بأنّها حَبّتْ سَيكونُ عِنْدَها نبض القلب الآخر في البيتِ. |
Parka gideceğini söyledi. | Open Subtitles | وهي قالتْ بأنّها كَانتْ ذاهِبةً إلى يَكُونُ ذِهاب للمتنزهِ. |
Saat bire kadar ofisinde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالتْ بأنّها كَانتْ في مكتبِها حتى حول واحد. |
Mimi, bizimle yolculuğa gelmeyi düşünmediğini söyledi. | Open Subtitles | ميمي قالتْ بأنّها لَمْ تُفكّرْ أنت تَجيءُ مَعنا على السفرةِ. |
Evet, rahibin lojmanını dün gece temizlediğini söyledi. | Open Subtitles | نعم، قالتْ بأنّها نظّفتْ فوق سكنِه ليلة أمس. وفي 8: |
Bilgisayarında sorun olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالتْ بأنّها كَانتْ سَيكونُ عِنْدَها المشاكل بحاسوبِها. |
Kendisi de Tutsi olduğu için çok korktuğunu söyledi. | Open Subtitles | قالتْ بأنّها كَانتْ خائفةَ جداً لأنها توتسي. |
Beş yaşından beri o balığa sahip olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالتْ بأنّها كَانَ عِنْدَها هي منذ هي كَانتْ خمسة. |
Mrs. Parlo, saat tam olarak 8:00'de, yağmur yağdığını söylemişti. | Open Subtitles | السّيدة Parlo قالتْ بأنّها كَانتْ إمْطار في بالضبط 8: 00. |
Bunu yaptıktan sonra bir çeşit kurtulma hissi duyduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قالتْ بأنّها أحسّتْ نوع من إطلاق بعد ذلك. |
Ne olduğunu bilmiyorum. Daha önce kullandığını söylemişti. | Open Subtitles | قالتْ بأنّها كَانَ عِنْدَها عَملَه قبل ذلك. |
Gelecek yıl okula dönmeyeceğini söylemişti. | Open Subtitles | قالتْ بأنّها لن تعود إلى الجامعة في العام المقبل |
Olduğunu söylemişti. Donanmada. | Open Subtitles | قالتْ بأنّها لها اخ في البحريةِ |