Ben bir şeylerin yalnış olduğunu anlamalıydın. Mi Ra benimle gideceğini söyledi ama onun yerine seni yolladı. | Open Subtitles | ولاحظت خطب ما، مي را قالت أنها ستذهب معي، لكن بدلاً من ذلك اتيتِ أنتِ |
Tarih ödevi için kütüphaneye gideceğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها ستذهب للمكتبة للعمل على بحثها التاريخي |
Yeni erkek arkadaşıyla kampa gideceğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها ستذهب للتخييم مع فتاها الجديد. |
Ayrıldı. Kaliforniya'ya gittiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد رحلت,قالت أنها ستذهب الى ولاية كاليفورنيا. |
Bir kız arkadaşı ile St. Leonards'a gittiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها ستذهب إلى (سانت لينارد) برفقة صديقتها |
Alışverişe gittiğini söylemişti. Çok fazla yere gitmeyiz biz. | Open Subtitles | قالت أنها ستذهب لشراء الأغراض نحن لا نذهب لأماكن كثيرة |
Bu kadar. Ders için Paris'e gideceğini söyledi. | Open Subtitles | هذا كل شيء قالت أنها ستذهب لـ " باريس " للدرس |
Bu gece bir arkadaşıyla Hoy Como Ayer'e gideceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنها ستذهب إلى "هوى كومو آير" مع صديق الليلة |
gideceğini söyledi. | Open Subtitles | آجوما قالت أنها ستذهب |
Yatmaya gittiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنها ستذهب للنوم |
Kızıyla birlikte yaşamaya gittiğini söylemişti. | Open Subtitles | و قالت أنها ستذهب للعيش مع إبنتها |