Tom, canım, Lemon erken çıkabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | توم عزيزي ليمون قالت بانه يمكنني الخروج مبكراً |
Red Dawg'ın karısı onun her zaman dindar biri olduğunu söyledi ama ölmeden bir hafta önce bir dua toplantısından gelmiş ve değişmiş ilahi huzur dolu biri olarak dönmüş. | Open Subtitles | ارملة دي دوغ قالت بانه دائما ما كان متدينا لكن قبل اسبوع من مماته عاد الى المنزل بعد اجتماع صلاة |
Karısı, kaybolduğu sabah spor çantasının yanında olduğunu söyledi. | Open Subtitles | زوجته قالت بانه كان يحمل حقيبة المركز الرياضي معه صباح يوم اختفاءه |
O da televizyondaki gibi bir şey yaşamadığını söyledi. | Open Subtitles | -انه واحد اخر قالت بانه لم يحدث شئ مثل التلفزيون |
- Ziyanı yok. Vicki sizinle konuşabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | فيكي قالت بانه يمكنني التحدث اليك |
Burası özgür bir ülke, nasıl hissettiğimi söyleyebilirim -- -Ne dedi? -Bebeğin bende kalması gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت بانه يجب ان احتفظ بالطفل |
Fakat yalnızca ikisinin kalacağını söyledi. | Open Subtitles | ولكنها قالت بانه لن يكون سواهما الاثنان |
Bowman'ın mazeretini doğruluyor gibi göründüğünü söyledi. | Open Subtitles | قالت بانه يبدو كأثبات حجة غياب بومان |
Yaşlı cüzamlı onun geleceğini söyledi. | Open Subtitles | المجذومه قالت بانه سيأتي |
Blanca birini tanıdığını söyledi, yani... | Open Subtitles | بلنكا) , قالت بانه تعرف شخصاً ما , لذا)... |