Paraşüt size bacağını kadar sabit şekilde profesyonel görünüyordu söyledi. | Open Subtitles | المسعفين قالوا لي أن الطريقة . التي عالجت فيها قدمه بدت إحترافية |
İşyerinden bazı arkadaşlar söyledi. İhtiyacım olabileceğini söylemişlerdi. | Open Subtitles | بعض الزملاء في العمل قالوا لي أن في ذلك شيء قد أحتاج إليه |
14 ile 9'un köşesinde onunla buluşmamı söyledi. | Open Subtitles | قالوا لي أن أذهبَ لملاقاتها في الزاوية بين الشارع 14 و 9 |
Müdür seni burada bulabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | في مكتب المدير قالوا لي أن بامكاني ايجادكِ هنا |
Geçen hafta, yurtta kalan bir kız King Kong'lu bira fondip borumuzu sipariş etmek için aradı ve yerde yatabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | الأسبوع الفائت سكن فتيات إتصلوا لطلب مضخة " كينغ كونغ " للبيرة و قالوا لي أن بإستطاعتي أن انام على الارض |
- CDO'larda değişiklik olmadığını söyledi. | Open Subtitles | قالوا لي أن الـ (سي دي أو ) لم يتحرك بعد هذا جنوني بحق |