Bunu diyeceğinizi söyledi ve cevap hayır randevunuz yok. | Open Subtitles | قال أنّكِ ستقولين هذا وقال أنّه ليس لكِ أن ترفضي |
Telefondaki adam sizin cinayet masasında çalıştığınızı söyledi. Onu takmayın siz. | Open Subtitles | -الرّجل على الهاتف قال أنّكِ تعملين في "قسم جرائم القتل ". |
Artık CIA için çalışmadığını söyledi. | Open Subtitles | قال أنّكِ لستِ عميلة إستخبارات بعد الآن. |
- Felaket bir itfaiyeci olma yolunda ilerlediğini söylemişti. | Open Subtitles | قال أنّكِ تغيّرتي لتُصبحي إطفائيّةً عظيمة. هو قال ذلك؟ |
Farkına varacağınızı söylemişti. | Open Subtitles | قال أنّكِ ستلاحظين ذلك. |
Gözcüleri yendikten sonra beynindeki parçaları çıkarmayı kabul ettiğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنّكِ وافقتِ على إزالة أجزاء دماغه فورَ إكماله لخطّة التغلّب على الملاحظين. |
Ben bir restoran önermiştim ama senin mükemmel yemek pişirdiğini söyledi. | Open Subtitles | أوه، لقد اقترحت له مطعماً، لكنه قال أنّكِ طاهية ممتازة. |
Senin tatlı bir kız olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنّكِ فتاة جميلة |
Senin iyi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أنّكِ جيّدة |
Ayrıca beni eve bırakacağınızı da söyledi. | Open Subtitles | كما قال أنّكِ ستوصليني للبيت. |
Ama her canım istediğimde buradan ayrılamam. Ayrılacağını kim söyledi? | Open Subtitles | من قال أنّكِ ستخرجين ؟ |
Henry'nin dosyasını görmek istediğini reddedince de geri dönüp onu çaldığını söyledi. | Open Subtitles | قال أنّكِ طالبتِ برؤيةِ ملفّ (هنري)، و عندما رفض، عدتِ فسرقتِه. |
Üzgünüm. Haberin olduğunu söyledi. | Open Subtitles | آسف لقد قال أنّكِ تعرفين |
Sana aldığı kıyafetler için 100 bin dolar öderken senin de onun yanında olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أنّكِ كنتِ مع (أوديت) عندما أنفقت 100 ألف دولار على ملابس لكِ. |
Michelle'in öldürüldüğü gece şehre gittiğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنّكِ قدتِ إلى المدينة في الليلة التي قتلت فيها (ميشيل)، |
- Deniyorum. Basına gittiğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنّكِ ذهبت للصحافة |
Bunu söyleyeceğinizi de söyledi ve cevaben "Dr. Schatz kadınlarla iletişim kurabilmek adına her ay park yeri hakkında şikayet eden şişman salağın teki. | Open Subtitles | قال أنّكِ ستقولين هذا، وقال... "د. (شاتز) مغفل بدين ووحيد، يسعى جاهداً للتواصل مع امرأة |
Dana, baban onu dua ederken gördüğünü söylemişti. | Open Subtitles | (دانا)، والدك قال أنّكِ رأيتهِ يصلي. |