- Kişisel ve acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | اتصل عدة مرات البارحة و قال أن الأمر شخصي وعاجل |
Diyor ki görüşmek istiyormuş. Acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنه يريد ان يلتقي بك قال أن الأمر طاريء |
Acil olduğunu söyledi, içeri gelir misiniz? | Open Subtitles | قال أن الأمر عاجل هلا تفضلتِ بالداخل ؟ |
- Bilmiyorum. Bilmiyorum. Tony bayağı kötü olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لا أعرف، لا أعرف "توني" قال أن الأمر سيء للغاية |
Arabamız olmadığını söylediğimizde ise fark etmez dedi. | Open Subtitles | وحين قلنا أننا لا نملك سيارة قال أن الأمر لا يهم |
Hayır, Johnny McEnroe çok kolay olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | لا، ولكن ماكنرو قال أن الأمر غاية فى السهولة |
"Doktorla konuştum doktor, yaşımdan dolayı tehlikeli olduğunu söyledi" dedi. | Open Subtitles | قمت بمحادثة الطّبيب، والطبيب" .قال : أن الأمر فيه بعض الخطورة |
-Şimdi olmaz. -Acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ـ ليس الآن ـ لقد قال أن الأمر عاجل |
Üçüncü kez suçlamanın doğru olduğunu söyledi. | Open Subtitles | -لقد قال أن الأمر صحيح للمرة الثالثة. |
Kliniğini arayabilir misiniz? Çok önemli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أن الأمر مهم جداً - بالطبع - |
Önemli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أن الأمر هام. |
Bunun acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أن الأمر مستعجل |
Rafe Douglas hakkında çok önemli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أن الأمر هام بخصوص... .."ريفي دوجلاس" |
Önemli olduğunu söyledi ama. | Open Subtitles | لكنه قال أن الأمر هام |
Baban bunun kontrol altında olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أن الأمر تحت السيطرة |
Hayır, önemli olduğunu söyledi sadece. | Open Subtitles | لا، فقط قال أن الأمر مهم |
Bunun imkansız olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أن الأمر مستحيل |
Teknenin kaptanı, durumunun kötü olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قائد المركب قال أن الأمر سىء |
David senin sayende olduğunu söyledi. | Open Subtitles | دايفيد) قال أن الأمر) كلّه كان بسببك |
Buna inanmıyorum. Bitmedi dedi. Onu hala geri alabilirim. | Open Subtitles | انا لا اصدق انة قال لقد قال أن الأمر لم ينته مازال يمكننى استرجاعة |
Herhalde başkomiserin ofisindelerdir. Önemli olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | ربما يكونون بمكتب الكابتن لقد قال أن الأمر هام جداً |