Davalarını onun için vermeni istemediğini, sadece işle yardım etmeni istediğini söyledi. | Open Subtitles | قال إنه لا يريدك أن تخوض معاركه لكن أن تساعده فى الأعمال |
General VW sürücüsünü tanımadığını söyledi. | Open Subtitles | الجنرال قال إنه لا يعرف سائق السياره الفولكس فاجن |
Onun kalbindeki kötülüğü hayal dahi edemeyeceğimi söyledi. | Open Subtitles | قال إنه لا يستطيع تخيل مقدار الشر الكامن بداخل هذا الرجل |
Yapmak istemediğini söyledi. Aslında son zamanlarda onun seçimlerine saygı duymayı deniyorum. | Open Subtitles | قال إنه لا يريد ان يفعل هذا أنا أحاول ان أحترم خياراته مؤخراً |
Herhangi bir söz veremeyeceğini söyledi ama denemeye değer. | Open Subtitles | قال إنه لا يستطيع أن يعد بشيئ لكن الأمر يستحق المحاولة، أليس كذلك؟ |
Bunu bensiz yapamayacağını söyledi. Planı için önemli olduğumu söyledi. | Open Subtitles | قال إنه لا يستطيع أن يفعل ذلك من دوني وإنني فائق الأهمية لخطته |
Telefonda konuşamayacağını söyledi. | Open Subtitles | قال إنه لا يستطيع التحدث عن هذا الأمر في الهاتف |
Ondan sonra, babasının yüzüne tekrar bakamayacağını söyledi. | Open Subtitles | بعد ذلك، قال إنه لا يمكنه مواجهة والده مجدداً |
Umursamadığını söyledi. Minderi ters çevirecekmiş. | Open Subtitles | قال إنه لا يبالي، سيقلب الوسادة. |
Hayatının geri kalanını bensiz geçirmeyi hayal bile edemediğini söyledi. | Open Subtitles | قال إنه لا يمكنه تخيل بقية حياته بدوني |
İhtiyacı olmayacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد قال إنه لا يحتاج إلى أىَ شئ |
Alacağım ödülün umurunda olmadığını söyledi. | Open Subtitles | قال إنه لا يكترث للجائزة التي آخذها |
Fotoğrafçı olmak için okula gitmesinin gerekmediğini söyledi, o yüzden... | Open Subtitles | قال إنه لا يحتاج للمدرسة حتى يصبح مصور، لذلك... |
- Bunun umurunda olmadığını söyledi. | Open Subtitles | -قال ذلك ؟ - قال إنه لا يعير لها اهتماماً ... |
Umurunda olmadığını söyledi! | Open Subtitles | قلت له، قال إنه لا يأبه |
Brooklyn. Bekleyemeyeceğini söyledi. Yürümeye başladı. | Open Subtitles | (بروكلن)، قال إنه لا يستطيع الإنتظار وبدأ السير |
Adamlarını boşa yollamaya gerek olmadığını Jack'in başının çaresine bakabileceğini söyledi. | Open Subtitles | قال إنه لا يستطيع الاستغناء عن الرجال وأن (جاك) يمكنه الاعتناء بنفسه |
Bilmediğini söyledi. | Open Subtitles | قال إنه لا يعلم |
Antrenmana ihtiyacı olmadığını söyledi. | Open Subtitles | قال إنه لا يحتاج إلى تدريب |
Başka bir yol bulamadığını söyledi. | Open Subtitles | قال إنه لا يرى بديلًا لذلك. |