Kendim halletmek zorundaydım. Doktor bir süre yatakta kalmamı söyledi. | Open Subtitles | الدكتور قال انه ينبغى على ان ابقى فى الفراش لبرهه |
Hayır, hayır, tatmin olmadığını ve oraya geri döneceğini söyledi. | Open Subtitles | لا ,لقد قال انه مستاء وانه سيعود اليه مره اخري |
Zaten iki defa öldürdüğünü ve bir daha öldürmeye tereddüt etmeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | قال انه قتل مرتين من قبل, وانه لن يتردد فى القتل ثانية |
Bekçi hatırlayabildiğimiz ya da hayal ettiğimiz herşeyi yaşabileceğimizi söylemişti. | Open Subtitles | المالك قال انه يمكننا مواجهة اي شي نتذكره او نتخيله |
Herkes onun yaptığını söylüyor dolayısıyla ben de onları duymak isteyeceğini söyleyeceğim | Open Subtitles | كلّ شخص اخر قال انه فعلها لذا قلت ما يريدون أن يسمعوه. |
Öyle çok ağladım ki, beni avutmak niyetiyle benim için deli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وبكيت كثيرا ولكي يواسيني قال انه كان مجنونا بي بشكل كبير ست سنوات |
Onunla yattım, o da fiyatı 100 dolar kıracağını söyledi. | Open Subtitles | نمت معه و عندئذ قال انه سيقوم بخصم 100 دولار |
Onunla yattım, o da fiyatı 100 dolar kıracağını söyledi. | Open Subtitles | نمت معه و عندئذ قال انه سيقوم بخصم 100 دولار |
Benimle tanıştığı günden beri bana karşı bir şeyler hissetiğini söyledi. | Open Subtitles | قال انه كان لديه مشاعر تجاهي منذ اليوم الذي التقاني فيه |
Uyutulması gerektiğini söyledi çünkü nasıl olsa yaşlı bir köpekti. | Open Subtitles | قال انه يجب تخدير الكلب. لانه عجوز على كل حال. |
Kendisine sürekli ne yapacağını söyleyen tüm insanlardan rahatsız olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال انه متضايق من كل الناس الذين يقولن له مالذي يفعله |
Çok garip bir seçim olduğunu düşünmüştüm, ama ev ödevi için olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أظن انى وجدته اختيارا غريبا, ولكن, قال انه من اجل مشروع واجب منزلى |
Benimle daha çok vakit geçirmek için sabırsızlandığını söyledi ama. | Open Subtitles | قال انه يتطلع الي قضاء المزيد من الوقت معي ياسيدي |
Ama benim hayaletim ise öldüğünü ve sonra bir ışık çakması gördüğünü söyledi | Open Subtitles | ولكن شبحي قال انه مات وبعد ذلك كان هناك وميضا كبيرا من الضوء |
Parayı İsviçre'deki bir hesaba daha sonra da, Karayipler'deki bir hesaba aktarmamızı söyledi. | Open Subtitles | قال انه يريد تحويل النقود الى رقم حساب في سويسرا وأيضاً في الكاريبي |
Bay Bancroft bu konuda büyük oğlundan herhangi bir şey duymadığını söyledi. | Open Subtitles | السيد بانكروفت قال انه لم يسمع من ابنه فيما يتعلق بهذا الموضوع |
Hayatımı kontrol ediyor. Babamın suçu.Numarayı yenmenin bir yolunu bulduğunu söylemişti. | Open Subtitles | وكان والدى على خطأ قال انه وجد طريقة لهزيمة هذا الرقم |
Adli tıp uzmanı o boğulmadan önce kasten kapatıldığını söylemişti. | Open Subtitles | الطبيب الشرعى قال انه كان مغلق عمداً, قبل ان تخنق |
Bir şey bilmediğini söylüyor. Kendini akıllı zannediyor. | Open Subtitles | قال انه لا يعرف شيئا انه يحاول ان يكون ذكيا |
Ve dedi ki aslında parmaklarının x-ray'ini görebiliyormuş çünkü ışık o kadar parlakmış. | TED | و قال انه كان بمقدروه رؤية اشعة اكس لاصابعه لان الضوء كان جد مشع. |
Bir tanık, ifadesinde soygundan birkaç dakika sonra sırt çantalı ve motosikletli bir adamın yanından hızla geçtiğini söylemiş. | Open Subtitles | و احد الشهود قال انه رأى رجل على دراجة نارية يحمل حقيبة ظهر مسرعا بعد دقائق من عملية السطو |
Dediğine göre, sahiciyse bu hikâye için para ödeyeceklermiş. | Open Subtitles | قال انه من الممكن ان يدفع مقابل القصه ان كانت صحيحه |
İçindeki ölü toprağını atması için eşsiz bir yeteneğinin olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | قال انه لديك إمكانيات خارقة في الجنس الفموي |