Bu herneyse ben direndim ...fakat çok güçlü idi ve beni alıp götürüyordu. | Open Subtitles | لكن مهما يكن,أو كان فقد قاومته ولكنه كان قوياً للغاية وأخذني بعيدا |
Ya da henüz bilmediğimiz ve ona karşı koyan bir kurban olabilir. | Open Subtitles | ام أنها ضحية مؤقتة لم نعرف بشانها و التي قاومته |
Diğerlerinden daha fazla ona karşı koydun. | Open Subtitles | وقد قاومته أكثر من غيرك |
Ama tanrım, karşı koydum ve sevişmedim. | Open Subtitles | ولكن أيّها المسيح، قاومته ولم أمارس الجنس معه |
- İyi ki karşı koymuş. - Evet. | Open Subtitles | -يسعدني أنّها قاومته . |
Ev sahibi, Lily Lockhart köpeğinin yardımıyla hırsızla mücadele etmiş. | Open Subtitles | مالكه المنزل,ليلى لوكهارت قاومته بمساعده كلبها من نوع بيلجان مالينوا |
Ama mücadele ettim. Bir erkek bana saldırırsa karşılık veririm derdim. | Open Subtitles | ولكننى قاومته , لقد قلت دائماً إذا هاجمنى رجل , فأننى سأقاومه |
Vuran orayı soymak için gelmiş kurban mücadele etmeye çalışmış ve adam onu vurmuştu. | Open Subtitles | ..القاتل كان يريد أن يسرق المكان الضحية قاومته ، فأطلق عليها الرصاص |
direndim... ama üstüme gelmeye devam etti. | Open Subtitles | ...لقد قاومته لكنه ظل يمسك بي |
direndim... ne yapıyorsun dedim. | Open Subtitles | لقد قاومته.. |
İskender, başarısızlığın ve yenilginin hiç bir biçimini kabul etmeyerek karşı koyan her kabileyi, en son düşmanının kellesini kesene kadar dize getirmeye, ısrarla devam etti. | Open Subtitles | ...رافضًا تقبل الهزيمة أيًا كان شكلها واصل (الإسكندر) تدمير القبائل... ...التي قاومته |
Söyle bana... ona karşı koydun mu? | Open Subtitles | أخبريني... . أنتِ قاومته .. |
O gebeliği istemedim, karşı koydum. | Open Subtitles | لم أكن أريد هذا الحمل، لقد قاومته |
Onun büyüsüne kolayca karşı koydum. | Open Subtitles | لقد قاومته بما يكفي |
- İyi ki karşı koymuş. - Evet. | Open Subtitles | -يسعدني أنّها قاومته . |
Kollarındaki çiziklerin hepsi savunma yaraları Abigail mücadele etmiş gibi. | Open Subtitles | وخدوش على ذراعيه، تمثل كلها جروحاً دفاعية، كما لو كانت قد قاومته. |
En çok o mücadele etmiş. | Open Subtitles | قاومته بشكل أكبر |
Polisi çağırdım, geldiler, dudağı şişmişti çünkü karşılık verdim, onlara deli olduğumu söyledi ve sonra polisler, 58. bölükten arkadaşları çıktı. | Open Subtitles | شفاهه إنتفخت لأني قاومته أخبرهم أني مجنونة وظهر أنهم رفاقه من القسم 58 |
Vuran orayı soymak için gelmiş, kurban mücadele etmeye çalışmış ve adam onu vurmuştu. | Open Subtitles | القاتل كان يريد أن يسرق المكان... ـ الضحية قاومته ، فأطلق عليها الرصاص |