Yolun yanlış tarafındaki güçlü ama sessiz genç. Kışkırtıldığında "Öfkenin yumrukları" nı kullanmaktan sakınmayan kişi. | Open Subtitles | القويّ بطفولة صامتة من المسار الخاطئ في حياته عندما تغيضه يُطلق عنان قبضتيه الضارية |
Suzuran'da bir adamın değeri yumrukları ile kanıtlanır. | Open Subtitles | هنا في سوزوران قيمة الرجل تقاس من خلال قبضتيه |
Knuckle yumrukları yerine bu sözcüklerle konuşmayı seçmişti. Çünkü Youpi'nin sözleri ilgisini çekmişti. | Open Subtitles | "نوكل) آثر استخدام الكلمات عن قبضتيه) لأنّ كلمات (يوبي) أثّرت فيه" |
Boksör yengeci iki yumruğuna da ufak birer denizşakayığı yapıştırır. | Open Subtitles | السّرطان الملاكم يلصق شقائق نعمان صغيرة لكلتا قبضتيه. |
İsa yumruğuna aşıktı. | Open Subtitles | كان يسوع لديه الحب في كلتا قبضتيه |
Çocuk yumruklarını havaya, gördüğüm en çılgınca şekilde kaldırdı | TED | ليرفع قبضتيه عاليًا في إشارة مذهلة للنصر، لم أرها من قبل. |
Bir insan tehlike altındaysa yumruklarını sıkar. | Open Subtitles | عندما شخص يتوقّع خطرًا يُطبق قبضتيه. |
Netero dağdan aşağı indiğinde, yumrukları sesten daha hızlıydı. | Open Subtitles | "حين هبط (نيترو) عن الجبال، كانت قبضتيه أسرع من الضوء" |
Suratını yumruğuna defalarca gömerek mi? | Open Subtitles | بصدم وجهك إلى قبضتيه مراراً وتكراراً! |