Anlatmak istediğim, Tanrım, bunu daha önce milyon kereler söyledim fakat aniden farkettim ki daha önce hiç bunu yaşamadım. | Open Subtitles | أقصد , يا إلهي , لقد قلت هذا مليون مرة قبلاً لكن فجأة إكتشفت أنني لم اكن أعنيها حقاً أبداً |
Bu şıklığımı onlara borçluyum. İnanın. Beni daha önce görmek istemezdiniz. | Open Subtitles | ما كنت لأبدو هكذا بدونهم، صدقيني كان يجدر ان تريني قبلاً |
Ayrıca yapamayacağımı da biliyordum çünkü daha önce orada bulunmamıştım. | Open Subtitles | وايضاً علمت انني لا استطيع لانني لم اكن هناك قبلاً |
İki salak tarafından yapılmış, hiç kimsenin yapmayacağı bir analiz. | Open Subtitles | هذا تحليل لشيء ما, بواسطة غبيّين لم يحلله احد قبلاً |
Cenazedeydik ve orada önceden takıldığım hatun vardı. | Open Subtitles | كُنا في تلكَ الجنازَة و كانَ هُناكَ فتاةٌ كُنتُ أواعدُها قبلاً |
Yani daha önce böyle bir şeyin olduğunu hiç görmemiştin? | Open Subtitles | إذاً لم تشاهدين أى شيء حدث مثل ذلك قبلاً ؟ |
Burada, varsayımlarda bulunamazsın. daha önce gördüğüm hiçbir şeye benzemiyor. | Open Subtitles | لا تستطيعين توضيح الافتراضات هنا إنه شيء لم أره قبلاً |
Yandaki dulla evlendim. daha önce yedi kere evlenmiş. | Open Subtitles | تزوجت بالأرملة الجارة, تزوجت 7 مرات قبلاً |
Bundan daha önce söz etmedim Hastings, Kendimi övmek gibi olmasın dedim. | Open Subtitles | لم أرَ هذه قبلاً يا "هستنغز"، لأني ولعلي مخطئ لا أراه مهماً |
daha önce benim gördüklerimi gören biriyle hiç karşılaşmamıştım. | Open Subtitles | كانت تراودنى رؤى منذ أن وعت ذاكرتى لكننى لم أتشاركها مع أحد قبلاً |
" Yoksa daha önce var olmayan yani yarıklar mı açayım." | Open Subtitles | ,لأنني سأحفر فوهات جديدة في أماكن لم توجد بها قبلاً |
Bu tepelerin ardında ne olduğunu hiç merak etmedin mi? | Open Subtitles | ألم تتساءلي قبلاً ما الذي يقبع خلف تلك التلال ؟ |
Herşeyi açık seçik anlamak isteyen, senin gibi bir kadına hiç rastlamamıştım. | Open Subtitles | أنا لم ألتق قبلاً بامرأة مثلك امرأة تحتاج لرؤية كل شيء على حقيقته |
hiç yatağa bağlanarak seviştin mi? | Open Subtitles | هل ربطك أحد في السرير قبلاً و مارس الحب معك؟ |
Okyanusun böyle sakin olduğunu hiç görmemiştim. | Open Subtitles | لا أحسبني رأيتُ سطح الماء هاديءً على هذا النحوِ قبلاً. |
İşler daha kötü olamazdı. önceden emin değildim, ama şimdi biliyorum. | Open Subtitles | لم أكُن مُتأكداً قبلاً و لكني الآن أعرفُ ذلك |
önceden ağrısının olması, geri geleceği anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأنه كان موجود قبلاً لا يعني أنه سيعود |
İnsanlar daha önce de başkasının hayatını yaşayarak mutlu oldu. | Open Subtitles | استطاع الناس عيش حياة أفضل من هذه المستعارة قبلاً |
Ben de bir zamanlar, o aşağıda gördüğünüz zavallılardan biriydim. | Open Subtitles | كنت قبلاً واحد من هؤلاء التعساء التافهون الذين تراهم |
Bunu bir kez yaşadım. Bir daha asla. | Open Subtitles | مررت بهذا مرة قبلاً لن يحدث ذلك مرة أخرى مطلقا |
Onların zaten bildiği birkaç kod adı itiraf ettim. | Open Subtitles | أنا فقط اعترفت ببعض الأسماء الحركية التي كانوا يعرفونها قبلاً |
Sonunda istediği gibi bir adam oldum ama o çoktan başkasını seçti. | Open Subtitles | لقد أصبحت أخيراً الرجل الذي ترومه وقد اختارت قبلاً رجل آخر |
Sana Eskiden araba yarışcısı olduğumu söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل أخبرتك قبلاً أننى كنت قائد سيارات سباق ؟ |