"قبل أن أقول" - ترجمة من عربي إلى تركي

• söylemeden önce
• demeden önce
• söyleyene kadar

- Evet. Birşey söylemeden önce Albert , şunu bilmeni isterim ki Julie'nin..
قبل أن أقول أيّ شيء، ألبرت، أنا فقط أريدك أن تعرف أن جولي

Bir şey söylemeden önce ağzımdan yanlış bir şey çıkmasın diye önce kafamda tekrarlıyorum.
قبل أن أقول شيئاً, أقوله أولاً في عقلي حتى لا أُخطئه

Bir şey söylemeden önce onu tanımak istiyorum.
أريد أن اتعرّف عليها قبل أن أقول أية شيء.

Hoşça kal demeden önce... cilvesine bak.
لكن قبل أن أقول وداعا أليست هذه نهاية السخرية

Ben bir şey demeden önce attın bataryayı, değil mi?
أنك قذفت تلك البطاريه بالخارج قبل أن أقول لك أى شىء

Ve ben söyleyene kadar kimse içeri girmiyor, anlaşıldı mı?
ولقد قلت لن يدخل أحد قبل أن أقول ذلك أتفهم ذلك ؟

Ben onlara bir şey söylemeden önce, herkese ne olduklarını sormamı mı?
أسأل الجميع ما هي عليه قبل أن أقول أي شيء لهم؟

Bir şey söylemeden önce, kardeşim için elinizden geleni yapacağınıza söz vermenizi istiyorum.
قبل أن أقول أي شيئ يجب أن تعدني، بأنك ستفعل ما تستطيع من أجل أخي

Bunu sana söylemeden önce bir sırra nasıl sadıksan buna da öyle sadık kalacaksın.
قبل أن أقول لك هذا عليك أن تقسم وتلتزم بالسريه عكس اي شخص

Ve sana bir şey söylemeden önce sana bir şey söylemem gerek.
وعلي أن أقول لك شيئاً اخر قبل أن أقول هذا الشيء

"Ben bir şey söylemeden önce, özür dilemem gerektiğini biliyorum."
قبل أن أقول أي شيء ، وأنا أعلم أنني يجب أن أقول آسف

Yapmanız gerekenleri söylemeden önce, size biraz gerçeklerden bahsedeyim.
قبل أن أقول لك ما يجب أن تفعله، و أنا أعطيك الحقائق،

Bildiğiniz gibi üzücü ve rahatsız edici bir şey söylemeden önce rahatlamak için zekice şeyler söylerim.
إذاً، تعرفون كيف أحب أحياناً أن أقول شيئاً لطيفاً قبل أن أقول شيئاً حزيناً و مزعجاً لهدوء النفس

Bunu söylemeden önce, çok düşündüm.
وقد فكرتُ كثيراً قبل أن أقول هذا الكلام

Bir şey söylemeden önce anlaşma istiyorum.
أريد صفقة قبل أن أقول شيئا آخر.

Bir şey söylemeden önce bir bak bana.
نظرة على مقاسي قبل أن أقول شيئا.

3 kutuyu altüst etmem gerekti ama evet demeden önce sana çektirdiklerimden sonra bir kahvaltıyı hak ettin.
لقد توجب علي سكب ثلاث علب لكن بعد جعلك تنتظر طوال النهار قبل أن أقول نعم أعتقدت أنك تستحق الفطور في السرير

Evet demeden önce, tam olarak nasıl yandı?
قبل أن أقول نعم يجب أن كيف احترق بالضبط

Daha fazla bir şey demeden önce,
قبل أن أقول أي شيء أكثر من ذلك،

Ben söyleyene kadar kimse içeri girmiyor! Anlaşıldı, komiserim. Destek için teşekkürler fakat hallettim.
لا أحد يدخل قبل أن أقول ذلك أشكرك على الدعم ولكنني نلت منها