... Elle dışarı çıkmadan önce sorunu dikkat çekmek için kendinizi. Ve biz eğer? | Open Subtitles | لتتعاملن مع المشكلة بأنفسكن قبل أن تخرج عن السيطرة |
Belki de CTU işler kontrolden çıkmadan önce bu manyağı bulabilir. | Open Subtitles | ربما تجد وحدة مكافحة الارهاب هذا المجنون قبل أن تخرج الأمور عن السيطرة |
Dışarı çıkmadan önce, zemine mor ışıkta parlayan toz serperseniz, ...misafiriniz olup olmadığını, ...ve neyin peşinde olduklarını anlarsınız. | Open Subtitles | رَشّ خليط الطحين ومسحوق الألوان على أرضيتك قبل أن تخرج وستعرف إن كان لديك زوّار |
Bak, bence iş çığrından çıkmadan önce oturup konuşmalıyız. | Open Subtitles | إسمع، أعتقدُ بأنه يجب علينا الإجتماع ومناقشة الأمور قبل أن تخرج على نطاق السيطرة، إتفقنا ؟ |
Destiny'yle FTL'Den çıkmadan önce ve çevirme sırasında durum güncellemelerini bu şekilde sağlar. | Open Subtitles | انها طريقة اتصالها وتحديث حالتها مع ديستني حتى قبل أن تخرج أو تحاول الاتصال |
Adamla çıkmadan önce ne tür ayakkabılar alıyor diye öğrenmek için internetten bakmalısın. | Open Subtitles | عليكَ فقطْ الذهاب للإنترنت لمعرفة ذلك. ماهو نوعْ الحذاء الذي إرتداه ذلك الرجل, قبل أن تخرج معهْ. |
Sonrasında uyuşturucu vücudundan çıkmadan önce en az bir hafta daha böyle gider. | Open Subtitles | وعلى الأقل أسبوع بعدها قبل أن تخرج السموم من جسمه |
Debbie'nin sistemden çıkmadan önce tuttuğu son müşteri. | Open Subtitles | كان آخر زبون احتفظت به ديبي قبل أن تخرج من الشبكة. |
Çünkü sen dışarıya çıkmadan önce, baban gibi olmalısın. | Open Subtitles | لأنه قبل أن تخرج للشارع، سأكون مثل والدك. |
Kontrolden çıkmadan önce böyle şeyler halledilmeli. | Open Subtitles | علي الإمساك بهذه الأشياء قبل أن تخرج عن نطاق السيطرة |
Times Meydanı'ndaki o çantadan çıkmadan önce kim olduğunu, nereden geldiğini, hiçbir şeyi hatırlayamıyor. | Open Subtitles | إنها لا تتذكر من تكون ومن أين أتت, لا شيء قبل أن تخرج من تلك الحقيبة في ميدان التايمز |
Benim adamlarım kişilik çatışmasında askeri eğitim almış kişiler olaylar kontrolden çıkmadan önce olayları bastırırlar. | Open Subtitles | فرجالي مدربون عسكرياً لتحديد النزاع وقمعه قبل أن تخرج الأمور عن السيطرة |
Vuruşu topu oyuncuların etrafından uçurdu, tam dışarı çıkmadan önce sola döndü, ve yükselerek gol oldu. | TED | فقد أرسلت ركلته الكرة لتطير من جانب اللاعبين، ولكن قبل أن تخرج من خط التماس انحرفت يسارًا لتحلق داخل المرمى محرزة هدفًا. |
çıkmadan önce, nasıl birisi olduğumu tahmin etsenize. Şey, pekâlâ. | Open Subtitles | قبل أن تخرج كيف تتوقع أن يكون شكلي |
çıkmadan önce bunu aldığınızdan emin olmak istedim. | Open Subtitles | أردت أن أتأكّد أن لديك هذا قبل أن تخرج. |
Hadi, duştan çıkmadan önce sıvışalım buradan. | Open Subtitles | هيا فالنذهب قبل أن تخرج من الحمام |
Buradan çıkmadan önce ödeme yapmanız gerekiyor, değil mi? - Hayır. | Open Subtitles | عليك أن تدفع قبل أن تخرج هنا صحيح ؟ |
Buradan çıkmadan önce seninle konuşmak istiyormuş. | Open Subtitles | إنها تريد التحدث معكَ قبل أن تخرج |
Times Meydanı'ndaki o çantadan çıkmadan önce kim olduğunu, nereden geldiğini, hiçbir şeyi hatırlayammıyor. | Open Subtitles | لا تستطيع أن تتذكر هويتها ... ومن أين أتت ... لا تتذكر أي شيء قبل أن تخرج من تلك الحقيبة في ميدان التايمز |
Dışarı çıkmadan önce bunu hep yapardı. | Open Subtitles | كانت تفعل ذلك كل مرة قبل أن تخرج |