Hiçbir şey söylemeden önce, sen haklıydın ve ben haksızdım. | Open Subtitles | قبل أن تقولي أي شئ أنت كنت محقة وانا مخطئة |
Bir şey söylemeden önce unutma, bugün Tersini Yapma Günü. | Open Subtitles | لكن قبل أن تقولي أي شيء تذكري بأنه يوم العكس |
Bir şey söylemeden önce içinde olduğun bu garip durumu düşün. | Open Subtitles | قبل أن تقولي أي شيء فكري في الأوضاع الغريبة التي كنت فيها |
Bir şey demeden önce, şu adama bak. Onu görüyor musun? | Open Subtitles | قبل أن تقولي أي شيء انظري الى ذلك الرجل, هل ترينه؟ |
Öyle göründüğü için özür dilerim, ...ama bir şey demeden önce, bunun benim hatam olduğunu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | وأنا آسف على ما حدث ، لكن قبل أن تقولي أي شئ أعلمي فقط أنها غلطتي |
Sen şimdi birşey söylemeden önce, ben... şey, sabahleyin üzerime atladığın zaman, ben... ben onu hakettim. | Open Subtitles | ..الآن قبل أن تقولي أي شيء ..أنا.. حسناً.. |
Birşey söylemeden önce, sana birşey göstermeme izin ver. | Open Subtitles | قبل أن تقولي أيّ شيء، لديَّ شيء أريد أن أريكِ إياه |
Ama bir şey söylemeden önce, Schrödinger'in kedisini daha önce duydun mu? | Open Subtitles | لكن قبل أن تقولي شيئا هل سمعت قط بقطة شرودنغر ؟ |
Başka bir şey söylemeden önce bir şey hatırlatmak isterim: | Open Subtitles | و قبل أن تقولي أي شيء آخر بروفيسور هل يمكنني أن أذكركِ بأن تصمتي |
Bir şey söylemeden önce, hiçbir şey söylemesen olmaz mı? | Open Subtitles | قبل أن تقولي أي شئ... هل ممكن الا تقولي شيئا؟ |
Anne birşey söylemeden önce, sana şunu hatırlatmak isterim, orda kolunda bir poşet dolusu zehirle oturup, titreyen...ve, üşüme nöbetleri sırasında ısınmaya çalışan sen değilsin. | Open Subtitles | قبل أن تقولي كلمة أخرى يا أمي تذكري أنكِ لستِ من كانت تجلس هناك مع كيس كبير من السم يقطر في ذراعها |
Dinle, bir şey söylemeden önce aramızda geçenler yüzünden gerçekten çok üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | إستمعي , قبل أن تقولي أي شيء أنا فقط أردت أن أقول بأني أسف جداً , لكل شيء حصل بيننا |
söylemeden önce, Doug'un pastanesinden ne aldım bir bak. | Open Subtitles | حسنًا، قبل أن تقولي أي شيء دعيني أريك ما أحضرت لك من دونات دوقز |
Hayır, hayır. Bunu kendim yapmalıyım. Bak birşey söylemeden önce beni dinle en azından. | Open Subtitles | يجب أن أفعل هذا لوحدي. حسنا، اسمعي، قبل أن تقولي أي شيء، |
Sonra belki kovulmama sebep olacak bir şeyler söylemeden önce öylen yemeği yemeye gideriz. | Open Subtitles | حينها، يمكننا أن نذهب لجلب الغذاء قبل أن تقولي شيئا آخر قد يتسبب في طردي. |
Pişman olacağın bir şey söylemeden önce gidiyorum. | Open Subtitles | حسناً، سوف أذهب قبل أن تقولي شيء آخر تندمين عليه. |
Başka bir şey demeden önce, beni dinlemeniz lazım. | Open Subtitles | قبل أن تقولي أيّ شيئ آخر عليك أن تصغي لي |
Annie, bir şey demeden önce şunu bilmeni istiyorum, yanlış bir şey yapmadıysam da sana para vermeye devam edeceğim. | Open Subtitles | قبل أن تقولي أي شيئ أريدك أن تعلمي أنه على الرغم من أنني لم أقم بأي شيئ خاطئ |
Tamam, sen bir şey demeden önce, sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | حسنُُ، اسمعيّ، قبل أن تقولي شيئاً هنالكشيءٌيجبأنأخبركِبه.. |
- Lois, sen bir şey demeden önce, sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | لويس , قبل أن تقولي أي شئ هنالك شئ مهم أريد إخبارك به |
"Ben evliyim." demeden önce uzun süre durakla. | Open Subtitles | ! "قومي بتوقف كبير قبل أن تقولي "أنا متزوجة |