buraya gelmeden önce bize bunun nasıl yapılacağının, eğitimini derste gösterdiler. | Open Subtitles | ، لقد علّمونا طريقة فعل ذلك بالمكتب . قبل أن نأتي إلى هنا حتّى |
Üçümüz buraya gelmeden önce konuşuyorduk. | Open Subtitles | حسناً، كنا نتحدث ثلاثتنا قبل أن نأتي إلى هنا |
buraya gelmeden önce, Bayan Milner'a abayı yaktığını söyleseydin başka renkte bir gömlek giymeni söylerdim. | Open Subtitles | أنت تعرف، إذا كنت قد قلت لي أنك لديك اعجاب للسيدة ميلنر قبل أن نأتي إلى هنا لكنت قولت لك |
buraya gelmeden önce bir şey oldu. | Open Subtitles | حدث شيء ما قبل أن نأتي إلى هنا |
- buraya gelmeden önce Jacob söyledi. | Open Subtitles | أخبرني رجل يدعى (جيكوب) بذلك قبل أن نأتي إلى هنا |
İç savaştaki Lübnan'da doğduk ve buraya gelmeden önce yaşamımızın ilk sekiz yılında öğrendiklerimizin hepsi buydu. | Open Subtitles | ،لقد ولدنا في (لبنان) في خضم حرب أهلية وكان ذلك كل ما نعرفه في أول ثماني أعوام في حياتنا قبل أن نأتي إلى هنا |
buraya gelmeden önce. | Open Subtitles | قبل أن نأتي إلى هنا. |
Nicole buraya gelmeden önce beni terk etti. | Open Subtitles | نيكول) هجرتني)... قبل أن نأتي إلى هنا |