Çok geç olmadan hastalığın eski biyolojik belirteçleri için araştırma yapmaya başlayabilecek fırsatımız var. | TED | ولدينا الفرصة للبدء في البحث عن المؤشرات الحيوية المبكرة للمرض قبل أن يتأخر الوقت. |
Her neyse, çok geç olmadan şarkıya başlayalım. | Open Subtitles | على أي حال، أعتقد أننا سوف ننهي الأغنية قبل أن يتأخر الوقت |
Filonun güvenliği için, çok geç olmadan Cylonun hamileliğinin sonlandırılması gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | , ولأجل سلامة الأسطول أعتقد أن حمل تلك السيلونز يجب أن يجهض قبل أن يتأخر الوقت |
geç olmadan mümkün olduğu kadar kafayı bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نستهلك انفسنا بقدر الامكان قبل أن يتأخر الوقت |
Daha fazla geç olmadan adadan ayrılmalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا الرحيل من الجزيرة قبل أن يتأخر الوقت |
Ama şanslıyım ki çok geç olmadan neleri kaybettiğimin farkına vardım. | Open Subtitles | ولكن لحسن الحظ إستطعت أن ألاحظ ما كنت على وشك أن أخسرة قبل أن يتأخر الوقت |
Gidin. geç olmadan gidin. | Open Subtitles | إذهبوا الآن قبل أن يتأخر الوقت |
Daha da geç olmadan gitsem iyi olacak. | Open Subtitles | يجب أن أذهب قبل أن يتأخر الوقت |
Çok geç olmadan gitmek zorundasın. | Open Subtitles | ينبغى أن تهرب بعيداً قبل أن يتأخر الوقت |
Ve sonra Belki dönmek mümkün olacak bu umut olarak , çok geç olmadan zaman için. | Open Subtitles | ... وبعدها ربما يمكنكم أن تعودوا إلى وقتكم قبل أن يتأخر الوقت كما تأملون |
Ve eğer babamızı bulursak ona Charlie'den bahsederiz çok geç olmadan | Open Subtitles | وإذاوجدناأبينخبرهعن"تشارلي " قبل أن يتأخر الوقت |
Çok geç olmadan herkese haber vermem lazım. | Open Subtitles | عليّ إخبار الجميع قبل أن يتأخر الوقت. |
Çok geç olmadan dönmemiz lazım. | Open Subtitles | -يجب أن نعود قبل أن يتأخر الوقت |
İkimiz birden. Çok geç olmadan. | Open Subtitles | كلانا، قبل أن يتأخر الوقت |
Çok geç olmadan, | Open Subtitles | قبل أن يتأخر الوقت |
- Çok geç olmadan. | Open Subtitles | قبل أن يتأخر الوقت |
geç olmadan yanına geleceğim! | Open Subtitles | ! سأحضره لك قبل أن يتأخر الوقت |