Adamları kayıp olduklarını fark etmeden önce onları geçitten geçirmeliyiz. | Open Subtitles | لننقلهم إلى البوّابة قبل أن يلاحظ الناس أنهم مفقودون |
Birilerinin bir şeylerin yanlış gittiğini fark etmeden önce hesaplarımıza göre yaklaşık 48 dakikamız var. | Open Subtitles | طبقًا لحساباتي لدينا حوالي 48 دقيقة قبل أن يلاحظ أحد أن هناك خطب ما |
Birisi gittiğini fark etmeden önce geri koymam lazım. | Open Subtitles | والآن سأعيد هذه قبل .أن يلاحظ أحد إختفاءها |
Birileri fark edene kadar da 12 milyon dolar götürdü. | Open Subtitles | لقد استولى على 12 مليون قبل أن يلاحظ أحد أي شئ |
2002 yılında, Charlotte Jenkins morg görevlisi ceset torbasının kıpırdadığı fark edene kadar altı saat boyunca St.Cloud hastanesinin morgunda kalmıştı. | Open Subtitles | عام 2002, (تشارلوت جاكنس) ظلّت 6 ساعات في كيس الموتى بمشرحة "مستشفى القديس كلود" قبل أن يلاحظ طبيب بأن الكيس يتحرك في المكان. |
- Evet, onları kopyalayacağız sonra da çocuk ortadan yok olduklarını kimse fark etmeden yerine koyacak. | Open Subtitles | أجل، ونحن نستنسخهم ثم يرجعهم قبل أن يلاحظ أحد أنهم أختفوا |
Ardından, kimse fark etmeden önce yumurtaları çöpe atardım. | Open Subtitles | ثم أتخلص من البيض قبل أن يلاحظ أي شخص. |
Bay Curtis gizlice aldığımı fark etmeden önce geri götürmem gerekirdi. | Open Subtitles | احتجت إلي أن . أعود قبل أن يلاحظ السيد "كورتس" أني تسللت |
Biri yokluğunu fark etmeden önce gidip onu bulmalıyım. | Open Subtitles | -{\pos(190,230)}.يجب أن أجدها قبل أن يلاحظ أحدٌ اختفاءها |
- Evet, onları kopyalayacağız sonra da çocuk ortadan yok olduklarını kimse fark etmeden yerine koyacak. | Open Subtitles | أجل، ونحن نستنسخهم ثم يرجعهم قبل أن يلاحظ أحد أنهم أختفوا |