Bu, son kurbanın cesedinin bulunmasından bir saat önce çekilmiş. | Open Subtitles | هذا تم التقاطه قبل ساعه من ايجاد جثه الضحيه الاخيره |
Ameliyattan bir saat önce, ...onunla konuşmayı istedi. | Open Subtitles | لقد قال بإنه سيُطالب بالتحدث إليها قبل ساعه من العمليه الجراحية. |
Patolog, ölmeden bir saat önce heparin enjekte edildiğini söylüyor. | Open Subtitles | الأطباء قالوا أنه تم حقن الـ"هيبارين" للجسد قبل ساعه من موته. |
Bunun dışında çok hoş. Bravo. Yarın hepinizi performanstan bir saat önce burada göreceğim. | Open Subtitles | أراكم بالغد قبل ساعه من موعد الحفل |
Ana kapıdaki güvenlik kamerası, Binbaşı Morris'in Smith'in ölümünden bir saat önce üsse geldiğini gösteriyor. | Open Subtitles | كاميرات المراقبة على البوابة الرئيسية صورت الرائد (موريس) و هو أتِ إلى القاعدة قبل ساعه من وقت وفاة (سميث) |